ORAN Kalkınma Ajansı Yozgat Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Timur Yıldız’ı ziyarete gitmiştim. Yıldız ile ajans çalışmalarıyla ilgili sohbet ederken Kültür ve Turizm İl Müdürü Metin Halıcı çıkageldi…
Halıcı’nın elinde Sıla Dergisi vardı. Babam, merhum Rasim Kayhan’ın sahibi ve mesul müdürü olduğu, yayın yönetmenliğini Durali Doğan’ın yaptığı, kültür ve sanat dergisi Sıla’nın 1996 tarihli 2. sayısı…
Onlarca değerli yazarın, şiir ve yazıları ile dolu dolu bir kültür sanat dergisi…
Dergi ilk günkü gibi muhafaza edilmiş. Dergiyi Metin Halıcı’dan aldım ve büyük bir merak ve heyecanla babamım yazısını okumaya başladım.
Duygulandım…
Tevafuk bu ya, daha iki hafta önce Yozgat’ta Nida Tüfekçi üstadı anma programı yapılmıştı.
Türk Halk Müziğine ismi altın harflerle kazınmış ve TRT türkü arşivinin babası olarak görülen, böylesine değerli bir üstadı yâd etmenin vakti zamanı olmaz düşüncesiyle; Kültür ve Turizm İl Müdürü Halıcı’ya tekrar teşekkür ediyor ve babam Rasim Kayhan’ın “NİDA TÜFEKÇİ'DE SILAYI YAŞAMAK” başlıklı yazısını sizlerle paylaşıyorum…

* * *


Eylülün 20'siydi sanırım.
Tesadüfen açtığım TRT 1 Televizyonunun jeneriğinde saat 22.30'da Nida Tüfekçi’yi anma programının yayınlanacağı duyuruluyordu.
İstanbul Teknik Üniversitesi T.M.D. Konservatuarı idareci ve öğretmenlerinin hazırlamış olduğu bu programı izlemek için saatler boyu sabırsızlıkla bekledim.
Saatler 22.30'u gösterdiğinde ekrandan "Sürmeli"nin notaları dökülmeye başladı. Hem de üstat Tüfekçi’nin kendi sesinden.
Sürmeli'nin çocuklarımın da üzerinde etkisi gayet güzel olacak ki üç çocuğumu da yanımda buldum. Belli ki onlar da Nida Tüfekçi’yi merak ediyorlardı. Yine emindim ki programın bitişinde bana Nida Tüfekçi’yi soracaklar, O'nun hakkındaki bilgilerini artıracaklardı...
Sessizce izlemeye koyulduk.
Muhteşem bir salon ve güzide bir izleyici topluluğunu gençlerden, tanınmış sanatçılardan oluşan bir koro ile saz ekibi süslüyordu.
Açış konuşmasını "Rahmetli"nin kızı Gamze Tüfekçi yaptı. Babasını gayet duygulu bir dille yâd etti. Gamze Tüfekçi'den sonra sunucu olarak mikrofona gelen isim yine sanatçı bir hemşerimiz oldu.
Şakir Öner Günhan...
Belliydi ki bu 1,5 saat içerisinde Nida TÜFEKÇİ ile Yozgat ve Yozgatlılık ön plana çıkacaktı.
Sürmeli ile başlayan Yozgat türküleri yine Rahmetlinin derlediği "Hastane Önünde İncir
Ağacı, "Yeşil Ayna, Asker Yolu Beklerim", bozlaklar ve deyişlerle devam etti.
Tüfekçi'yi anmaya yetiştirdiği talebeleri, tanınmış sanatçılar katılmışlardı.
Hemşerimiz Soner Özbilen, Yozgat'a sevgisi olduğunu bildiğimiz Gülşen Kutlu, Nursaç
Doğanışık.
Ayrıca Belkıs Akkale. Arif Sağ, Aşık Çobanoğlu. Ümit Tokcan unutulmaz izler bıraktılar.
Program boyunca Yozgat'ın adeta reklamı yapıldı, Yozgatlının türkülere döktüğü özlemleri, acıları, sevinçleri, sevgileri tüm Türkiye'de izlendi.
Başarılı bir organizasyonla yapılan bu program boyunca Yozgat'ta yaşayan ben ve birçok hemşerim o gece duygulandık, hislendik, Yozgatlılığın gururunu tattık.
Ya gurbettekiler...
Sıla ocağından ayrı olanlar ne yaptılar?
Bence onlar daha da hislenmiş, sılaya duydukları özlemle belki de ağlamışlardır.
Teşekkürler size İstanbul T.M.D. Konservatuarının kıymetli idarecileri ve öğrencileri; teşekkürler Tüfekçi’mizi yâd etmeye gelen sanat dostları ve sanatçılar.
Teşekkürler sana merhum Nida Tüfekçi. Sağlığında Yozgat kültürünü, folklorunu her gittiğin yerde tanıtmaya çalıştın,"Sürmeli"yle simgeleştin. Bunu başardığını o gün anma programı ile bir kez daha gördük.
Yozgat pek çok kıymet yetiştirmiştir. Kültürü. Folkloru ise çok eskilere dayanır ve adeta bir derya misalidir.
Önemli olan bu kültürü su yüzüne çıkarmak, Yozgat'ın geneline yaygınlaştırmaktır.
Tüfekçi bunun bir kısmını başarmıştır. Ya diğer kısımları...
Kültürümüze sahip çıkanları, hizmet verenleri unutmayalım, sahip çıkalım. Zira O'nlar geleceğimize ışık tutan kimselerdir.
Bir kez daha merhum Nida Tüfekçi'yi rahmetle anıyorum.


Rasim Kayhan
(Sıla Dergisi, Sayı 2, Güz-1996)

Sıla Dergisi