Umuyorum ki tüm Yozgat camiası olarak el birliğiyle bu takımı profesyonel lige döndürebiliriz. Dört maçta iki galibiyet, iki beraberlik almış olabiliriz ama ilerleyen haftalarda ki olası puan kayıpları liderle aramızdaki farkı açarsa lige erken havlu atmamız muhtemel görünüyor. O yüzden gerek takım içinde gerekse takım dışında bir birliktelik şart.
Birçok insanın tek hafta sonu eğlencesi olan futbol müsabakalarının kalitesinin düşmesi gelen seyirci sayısını da ister istemez etkiliyor. Öyle ki birçok süper lig kulübü bile tribünleri dolduramazken amatör ligde oynayan Yozgatspor’un tribünleri doldurması ütopik bir olay olur. Fakat ciddi anlamda şampiyonluğa oynayan bir takım oluşursa tribünlerin bir nebze dolacağını, şehirde bir kenetlenme olabileceğini umut ediyorum.
Şehirde öyle bir atmosfer oluşmalıki şampiyonluk için taraftarın takımı itmesi gerekli. Bundan yıllar önce Yozgat Belediyespor’un kombine biletleri için devlet daireleriyle görüşülmüştü. İsteyen memurlara uygun fiyata kombine bilet verilmişti. Futbol artık sadece bir spor değil, büyük bir endüstri haline geldi. Yozgatspor’da bir A.Ş. yani ticaret hane. Belirli kampanyalarla taraftarı, sponsoru kendine çekmesi gerek.
Seyirci gelmiyor diye isyan etmek doğru değil. Seyirciyi sen çekeceksin stadyuma. Müşteriyi davet edeceksin. Yıllardır ticaretin içinde olan insanlar bu konuda benden çok daha tecrübeliler fakat bu tecrübeyi Yozgatspor için kullanmayı çok tercih etmiyorlar. İyi bir yönetimle Yozgatspor’un çok daha iyi noktalara geleceğine inanıyorum. Yeter ki yöneticiler inansın. Yozgatspor’u bir yük olarak görmesin. Borç çok olabilir, futbol ümit vermeyebilir, kamuoyunda istediğiniz desteği bulamayabilirsiniz ama bu sebepler bile pes etmenize mazeret olamaz. Birçok insanın kalbinde yer etmiş bir kulübü kaderine terk edemezsiniz. Yazının başında ifade ettiğim gibi bu sene Yozgatspor’un son şansı yoksa Yozgatspor yok olur. Bu işin lamı, cimi yok artık!
