Ne yazık ki iş kazalarının sık sık yaşandığı bir ülkeyiz. Yakın zamanda Soma maden faciası yürekleri yaksa da işçi ölümlerinin önüne geçilemedi. Böyle giderse de geçilemeyecek…
Evimin hemen yanında yeni bir inşaata başlandı. Zaman zaman camdan baktığımda görüyorum ki hiçbir işçide baret, eldiven ve diğer koruma teçhizatları yok. Burada suçlu işçi mi? İşveren mi? Hükümet mi? Sorunun cevabı basit, hepsi de suçlu.
Gelelim en büyük suçluya…
Kanun yapmak ne yazık ki yetmiyor. Bu kanunları işleme almak dolayısıyla da denetlemek gerekiyor. Ülkemizin en büyük zafiyetlerinden birisidir denetimsizlik. Özellikle küçük şehirlerde herkesin birbirini tanıması hasebiyle ahbap çavuş ilişkileri fazladır. Bir şekilde eksiklikler görmezden gelinir ve ne yazık ki acı tecrübeler yaşanır. Fakat aradan zaman geçer bu acı tecrübeler sanki hiç yaşanmamışçasına hayat devam eder.
İşçilerin saldım çayıra mevlam kayıra kayıra mantığı, iş verenin maddiyatı kısma çabaları, kanunların ve denetim organlarının göstermelik olması iş kazalarının bu ülkede daimi olduğunun garantörleridir.
Son yılların moda mesleği İş sağlığı güvenliği uzmanlığı konusuna da değinmek istiyorum. Belirli nitelikleri taşıyan işletmeler bu uzmanları bulundurmak zorundalar. Bu güzel bir uygulama fakat bu işte bir yanlışlık var. İş sağlığı güvenliği uzmanlarının maaşını işletme sahibinden alması yeterli güvenlik önlemlerinin alınmasına engel teşkil ediyor. Çünkü uzman patronuna kıyamıyor! Maliyet arttıkça patron homurdanmaya başlıyor ve uzmanın işten çıkarılması gündeme geliyor. İşini kaybetme korkusu da bu uzmanların çalışmasını zorlaştırıyor.
Peki, ne yapmak lazım? O zaman bu uzmanların maaşını devletten alması gerekir ki işverene bağlı kalmasın, rahat çalışabilsin, gerçekçi bir denetim yapıp yeterli güvenlik önlemlerini alabilsin. Aksi takdirde işletmeyi denetlemek,  yaptırım uygulamak, sağlıklı ve güvenilir bir çalışma ortamı hazırlamak pek mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla işçi ölümlerinin önüne geçilemeyecektir.
Özel sektör korunmalı fakat asgari ücret için canını tehlikeye atan insanlarımız da korunmalıdır. Madem ki asgari ücreti bulunduğu noktadan çok daha iyi noktalara getiremiyoruz en azından bu insanların can güvenliğini sağlamak boynumuzun borcu olmalıdır.