Son yıllarda ülkemizde uyuşturucu kullanımı çok küçük yaşlara kadar gerilemiş durumda ne yazık ki ilimizde de durum ülke genelindeki durumdan çok da uzak değil. Hükümetin uyuşturucuyla mücadele eylem planını açıklamasının ardından ilimizde de Uyuşturucu Koordinasyon Kurulu Toplantısı düzenlendi. Vali yardımcısı Yavuz Güner’in başkanlık ettiği toplantıya ilgili kurumların temsilcileri katılarak Yozgat’ta gençleri uyuşturucudan nasıl koruruz, kullananları nasıl kurtarırız gibi konular ele alındı.
Her ne kadar İstanbul, Bursa gibi ulusal medyada haberlerimiz çıkmasa da ilimizde de yaygın olarak uyuşturucu maddelerin kullanıldığını görüyoruz. Özellikle temini kolay ve ucuz olan Bally gibi kimyasalların çocuklar arasında yaygınlaştığını görüyoruz. Bu açıdan gerek hükümetin gerekse koordinasyon kurulunun çalışmaları büyük bir önem teşkil ediyor.
Gençleri sadece yasaklarla kanunlarla bağımlılık maddelerinden korumanın mümkün olmadığı aşikar. Bu yüzden ailelerin çocuklarına vereceği bilincin yanında okulların, Yeşilay’ın, toplum destekli emniyet güçlerinin bu konuda özen göstermesi gerektiğine inanıyorum. Sadece olayın maddi boyutuyla değil manevi boyutuyla da ele alınması gerekiyor. Uyuşturucu maddelerin dinende uygun olmadığı ve ne gibi neticeler doğuracağı din görevlileri ve aileler tarafından çocuklara anlatılmalıdır.
Zamanın meşhur sözü “               Eğitim Şart.” Cümlesiyle bir kez daha karşılaşıyoruz. Bu gençler, bu çocuklar bizim çocuklarımız hiç birisi kötü insanlar değil. Şu ya da bu sebeple bu illetle tanışmışlar. Onları uyuşturucudan kurtarmak, uyuşturucudan uzak tutmaktan daha zor bir olay. O yüzden çocuklarımızın bu illetle tanışmaması için çaba göstermeliyiz. Böylelikle fikren ve bedenen sağlıklı bireyler yetiştirebiliriz. Hem asayiş olarak hem kamu düzeni olarak daha sağlıklı bir toplum olabiliriz.
Son olarak ailelerin benim çocuğum öyle şeyler yapmaz diyerek tedbirsiz davranmak yerine çocuklarını da gözlemlemelerini, verdiği harçlığın takipçisi olmasını öneriyorum. Naçizane fikrim şu ki; Bu çocuklar sadece ailelerinin değil bizimde çocuklarımız o yüzdendir ki el birliğiyle bu çocukları kurtarmak, onları bu illetten uzak tutmak ve bu zehir tacirlerine engel olmak hepimizin boynunun borcudur.