Bu çöküş ne ekonomik ne siyasi ne de kültürel… Toplumumuzda ki çöküntü tamamen ahlaki. Gazete sayfalarında okuduklarımız, haber bültenlerinde gördüklerimiz bu çöküntünün ne denli hızlı ve endişe verici olduğunu gözler önüne seriyor. 
Daha birkaç gün önce Kars’ta 9 yaşında bir erkek çocuğu tecavüz edildikten sonra öldürüldü. Bu olay ne yazık ki istisna değil. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Hatırlarsanız geçen yıl bir vatandaşımız da kayınpederinin ördeğine tecavüz etmişti. Daha ne söylenir ki bu konu da? 
Bize ne oldu diye sormaktan kendimi geri alamıyorum. Ne oldu da bu kadar sapıttık? 
Sürekli aynı olaylar etrafımızda dönüp dururken birşeylere neden bu kadar tepkisiz kalıyoruz? Her sene yıl başında Taksim meydanında taciz edilen kızları haberlerde izlediğimizde artık yadırgamıyoruz. 
Ya da sokak ortasında, kafelerde, parklarda öpüşen gençleri gördüğümüzde kalbimizle buğuz bile etmiyoruz. Bu kadar duyarsız, bu kadar hayasız bir toplum olmayı nasıl başardık? Çağdaş olmak dedikleri buysa yobaz kalmayı tercih etmeliyiz.
Ülkemizde olan bu iğrenç olaylara çanak tutansa yasalarımız. Ne yazık ki mahkemelerimizde skandal kararlara imza atılıyor.
Neredeyse tecavüz eden haklı çıkarılıyor! Mesela tecavüz ederken suçüstü yakalanırsanız tecavüz gerçekleşmediği için indirim alabilirsiniz. Üvey kızına tecavüz eden baba, kızın ruh sağlığı bozulmadığı için indirim alıyorsa, tecavüz ettiği kişi eski sevgilisi diye indirim alıyorsa, zanlının iyi hali diyerek tecavüz edenin cezasına indirim yapılıyorsa bana göre burada bir yanlış vardır.
Umuyorum ki yeni anayasa çalışmalarıyla birlikte bu suçların cezalarını da caydırıcı hale getiren çalışmalar yapılır. Hemşehrimiz, Sayın Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ’a güvenim tam. Umuyorum Türk Ceza Kanunu da revize edilir. Yargıdaki çatlaklar giderilir. Aksi taktirde bu sapkınlıkların önünü alamayız. 
İdamı geri getirmek zor olabilir ama tecavüz suçlularını hadım etmek verimli bir çözüm olabilir. En azından caydırıcılığı çok yüksek olur.