Yozgat turizmi ile özdeşleşen yerlerden biri de Cehrilik Laleleri ve Gelin Kayası’dır. Cehrilik Laleleri eşine ender rastlanan dağ lalelerinden olup ilkbaharla birlikte (Eğrice döneminde, Mayıs ayının ortalarında) açar. Kısa bir süre içinde nazlı nazlı süzülüp dökülürken Gelin Kayası   efsanesini fısıldar kulaklarımıza…
Gelin Kayası’nın hüzünlü hikayesini sanırız bilmeyeniniz yoktur. ama bir de biz dinlendirelim istedik. Nedense Gelin Kayası’na her geldiğimde bir başka hüzünlenirim. Çünkü anlatılan efsane hüzünlü bir gelinin efsanesidir.
Anlatıldığına göre: Yozgat yöresinde köyümüzün birinde güzeller güzeli bir kız yaşamaktadır. Bu kıza genç bir delikanlımız âşık olur. Aşkları çevrede duyulur ama her iyinin bir de kötü taliplisi vardır. Kötü kalpli denilecek bir kişi de kıza talip olur, hatta zorla evlenme isteğinde bulunur. Buna kız ve ailesi karşı çıkar. Kötü kalpli adam bu kızı gerekirse zorla alacağını sağda solda anlatmakta, kızın ailesini tehdit etmektedir.
Kızın ailesi elini tez tutup âşıkların evlenmesi için düğünü başlatır. Düğün biterken oğlan başka bir yerde ikamet etmek üzere düğün alayını yola çıkarır. Bunu duyan kötü adam ekibini toplayıp düğün alayının peşine düşer ve bugünkü Cehrilik denilen mevkide (Yozgat Nohutlu Tepesi ardı, Cezaevi gerisinde bulunan vadide) önünü keser.
Düğün alayının erkekleri öldürülür, gelin ev damat yakalanmak üzeredir. İşte o acılı anda kız ellerini kaldırıp Allah’a dua eder,  “Allah’ım bizi bu eşkıyalara teslim etme. Ya taş et, ya kuş et!”  Darda kalanın duasını Mevla kabul edermiş. Kız kalan ekibiyle, develeriyle birlikte taş olmuş. Gözlerinden akan yaşlar Cehrilik’e dökülmüş. Kırmızı-sarı lalelere dönüşmüş. Güvey beyaz bir güvercin olup göklere uçmuş. Efsaneye göre her yıl Mayıs ayında Cehrilik dönmekte gelini ziyaret etmekteymiş. Yozgat’ın avcıları da bu güvercinlere asla kurşun atmazlarmış.
Gelin Kayası’nın hikâyesi bu mealdedir. Efsane anlatıla anlatıla günümüze kadar gelmiş hüzünlü hikâyesi sevdalı yürekleri dağlamıştır. Gökte uçan güvercinler damadı, bölgedeki kayalar da gelin ve gelin alayını canlandırmaktadır.
Gelin Kayası önde, gelin ayakta, develer oturmuş halde, diğerleri çevreye dağılmış durumdadır. Bu kayaları halk kızın çeyiz sandığına ve çeyiz heybesine benzetir. Bölgeyi gezen herkes bu acıklı hikâyeyi mırıldanır.
Cehrilik adını “Cehri” denen bir bitkiden aldığı söylenir. Cehri bitkisi kök boya olarak kullanılmakta, halı ve kilimlerin boyanmasında kullanıldığı ifade edilmektedir. Mesire yeri olarak da kullanılan Cehrilik’in doğal güzelliği dikkatimizi çeker ve Yozgat’a yaklaşık 5 km uzaklıktadır. Stabilize yolu sizi aracınızla birlikte oraya kadar götürür.
Cehrilik lalelerine gelince, doğal yetişen dağ lalesidir. Ancak ender görülen lalelerdendir. Sarı ve kırmızı renkli açan bu lalelerin zamanla başka bölgelere de taşındığı rivayet edilmektedir. Örneğin Hollanda bölgesinde yetiştirilen lalelerin de buradan seyyahlar tarafından götürüldüğü anlatılmaktadır.
Cehrilik laleleri halk inanışına göre bu hüzünlü hikayeye konu olan gelinin gözlerinden akan yaşı temsil ettiği anlatılır. Sevdalı gençlerin ve âşıkların mekânı sayılabilecek bu güzel mekân sahiplenmeyi ve koruma altına alınmayı beklemektedir.
Gelin Kayası ve Cehrilik Lalesi koruma altına alınmalıdır. Çevre yolu düzgün halde yapılmalı burayı halkın mesire alanı olarak kullanabilmesi için projeler hazırlanıp bu projelerle mekân zenginleştirilmelidir. Çevrenin koruma altına alınması, lalelerin rastgele sökülüp koparılmaması için tedbir alınmalıdır. Buradaki yapılaşmalara izin verilmemelidir.
Güzel görünümü ile Yozgat’ı temsil eden Cehrilik Laleleri çoğaltılmalı, zenginleştirilmeli ve koruma altına alınmalıdır. Gerekirse bölge doğal sit alanı olarak ilan edilebilir. Şairlerle bölgeyi gezdiğimizde hüzünlü aşk hikâyesini mırıldanıp, mahzun bakışlarla ayrıldık Cehrilik’ten. Gözlerimiz gökyüzündeki güvercini aradı selamlamak için. ..