ÜLKEMİZE karşı ekonomik bir saldırı devam ediyor. Dolar bazında Türk ekonomisine yapılan saldırı savaşa dönüştü dersek yanlış olmaz. ABD Başkanı Tramp’ın başlattığı bu savaş genişleyerek ve artarak devam edecek gibi…. Bize düşen ülkemize ve ülke ekonomisine sahip çıkmaktır. 
TL’nin dolar karşısında düşüşe geçmesi birçok ithal ürünü etkileyecek biz istemesek de  ciddi mana bir fiyat artışı olacaktır. Bu da maliyetlere ve ithal ettiğimiz malların zamlanmasına sebep olacaktır. Belki de arzu etmediğimiz halde tüm ürünler zamlanacak ve vatandaşın cüzdanına yansıyacaktır.
Dolar’da suni oluşturulan artışlar Türk ekonomisini etkileyeceği için bizim de bir dizi tedbir almamız gerekecek. Yastık altındaki paraların ekonomiye kazandırılması, dolar ve euro bozdurularak TL nin kullanımının teşvik edilmesi, uzun bir süre yerli malların kullanılması ve ABD mallarına boykot uygulanması gibi tedbirler almamız gerekecek. Yerli ve milli malların kullanımı oldukça önemli, bir önemli konu daha var o da kamuda ve tüm devlet birimlerinde israfın önlenmesi!…
Biliyoruz ki, devlet satın alma ve kiralama suretiyle mal alımına gidiyor. Ayrıca devlet dairelerinde harcamalar yoğun şekilde devam ediyor. Başta TBMM olmak üzere, vekillerimiz, Cumhurbaşkanımız, Bakanlarımız kamudaki bu israfı aza indirmek için ciddi bir ekonomik tasarrufa gitmek zorundadır. Rakamlar üzerinden konuşmak istemiyoruz. Şüphesiz ki bilinen ve telaffuz edilen meblağlar var. Bunların bir kısmı gerçek bir kısmı da hayali… Ama ortada gerçek olan başka bir konu var ki: o da kamudaki israfın oldukça fazla olması.
Hem özel sektörde hem kamuda ciddi manada israf devam ediyor. Bu israfın önlenmesi şart. Malum israf haram mal ve zaman kaybı. Hem devlet kaybediyor hem de ülke insanı kaybediyor. Tasarruf yapmak hem ülkemize hem de kesemize katkı sağlayacak ve ekonomik savaşı kazanmamıza vesile olacaktır. Sadece yerli malları kullanmak ve TL nin itibarını korumak yetmez. İsrafın ve lüzumsuz harcamaların da önüne geçmek gerekir. 
Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, bakanlarımız, TBMM üyeleri, valiler, kaymakamlar, belediye başkanları ve tüm yetkili birimler israfın önlenmesi ve tasarruf politikasının hâkim kılınması için ciddi etkin tedbirler almak ve uygulamaya koymak zorundadır. Bu ülke ekonomisi için oldukça önemli bir adım olacaktır.
Ayrıca vatandaşımızın günlük yaşantısını ve harcamalarında da karşılaştığımız israflar oluyor. Bu durum vatandaşı ilgilendiriyor gibi olsa da sonuçta devleti ve top yekün milletimizi ilgilendirir. Maalesef halen devletin satın aldığı birçok ürün dolarla ülkemize giriş yapıyor.  Bize düşen de devlete yardımcı olmak. Devleti ve milletiyle top yekün bir tasarruf ekonomisine gitmek. Tabi ki bunda öncelik devlet kurumlarından ve devlet adamlarımızdan başlayacak. Kamu harcamalarında ciddi bir tasarrufa gittiğimizde göreceğiz ki milletin eli bollaşacak ve ekonomide bir rahatlama sağlanacaktır. Devlet istatistik kurumunun ya da özel kurumların israf konusunda yapmış oldukları anket ve istatistiklere bakmak  bizi uyarmaya yeterli olacaktır sanırım…
Sözün özü şu: Kamuda ve devlet dairelerinde ciddi bir israf söz konusudur. Bunların önüne geçilmelidir. Vatandaş da kendi önlemini almalı ve israfa karşı duyarlı hale gelmelidir. Yeli ve milli ürünleri kullanmak başta olmak üzere yabancı malların alımı ve dolar bazında ticaretin azaltılması konusunda da duyarlı hale gelirsek bu ekonomik savaşı biz kazanacağız inşallah.