Kamu çalışanları neden eylem yapma ihtiyacı duydu?..
Hükümet ile toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşmaya varılamaması, sürecin Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na kalması nedeniyle...
Dün ülke genelinde olduğu gibi Yozgat’ta da memur sendikalarının eylemi vardı. Katılıma bakılırsa, herkes hayatından memnun! Ülke genelindeki eylemler de böyle ise sorun sendika yönetimlerinde!, gibi...
Gerekçeleri aynı olmasına karşın, ‘‘Güçbirliği’’ yapamayan sendikalar, Cumhuriyet Alanı’nda ayrı ayrı toplanıp, gövde gösterisi yapmak istediler. Bu gövde gösterinde, sendikaların birbirlerine üstünlük sağlayabilmek gibi bir de kaygılarının olduğunu gözlemledik. Zira, bir sendika eylem yaparken, diğer sendikanın üyeleri alana geldi, destek vermek yerine, ayrı bir kulvarda beklemeyi tercih etti.
Bu durumda sendikalar gövde gösterilerini kendilerine istedikleri ücreti vermeyen hükümete karşı değil, birbirlerine karşı yaptıklarını düşünüyor olmamı kimsenin yadırgamaması gerekir...
Ücretlerin yetersizliği ileri sürülecek, bu nedenle eylem kararı alınacak...
Alınan bu eylem kararına, kararı alan sendikaların üyelerinin büyük bölümü katılmayacak...
Sendikalar, aynı konu için biraraya gelemeyecek, ortak eylem planı hazırlayamayacak...
Sendika yönetimleri, bir-kaç üye ile birlikte geldikleri Cumhuriyet Alanı’nda ‘‘Onun hanesine artı yazılacak!’’ düşüncesiyle, uzak duracak, adeta kaçacak...
Bu durumda ‘‘Ücret talebi’’ bahene, her şey şahane!..
Kamu çalışanları aldıkları ücretlerden son derece memnun ki; eyleme gelmiyor, sendika yönetimleri de fırsatı değerlendirip, birbirlerine üstünlük sağlayabilmenin mücadelesini veriyor!...
Kimse kusura bakmasın...
Görüntü bu...
Algılama bu...
Hal böyle olunca da, uzun uzun okunan bildirilerin, yapılan açıklamaların hiçbirisini anlamı yok...
Dün Cumhuriyet Alanı’ndaki eylemi takip etmek üzere yerimizi aldık, dolaşıp duruyoruz, aval aval..
Yanımıza yaklaşan bir kamu görevlisi sitem etti; ‘‘İşte görün’’ diye başladığı sözünü, ‘‘Memuru bu hale getirdiler, sindirdiler, o yüzden de kimse meydana çıkamıyor, sesini çıkartamıyor!’’ diye devam etti.
İlk bakışta bu iddiayı kabul etmiştim, onaylamıştım. Ama bu fazla uzun sürmedi. İki ayrı sendika yönetiminin ayna alanda ama farklı bölgelerde konuşlanması, yukarıda ortaya atılan iddiaları yalanlamaktadır, tekzip etmektedir.
Eğer, denildiği gibi ‘‘Korku’’ nedeniyle eyleme katılmayan kamu çalışanları adına ‘‘Korkusuzca’’ alanda toplananlar, eylemlerini farklı saatlerde yapmalarına karşılık, birbirlerine destek vermiş olsalardı, işte o zaman söylem ‘‘Cuk’’ diye yerine otururdu.
Bunu yapamıyorsanız, birilerinin sizleri bölüp, parçalayıp, yutmasına gerek kalmamış olur. Kendiliğinizden parçalandığınız için ‘‘Kolay lokma!’’ olursunuz, kolay lokma olduğunuz için de bugün bu sorunlar yaşanıyor, ücret yetersizliği noktasında öngörülenler bile fazla bulunuyor.