Dünyanın hangi bölgesine giderseniz gidin, mutlak bir Karadenizli ile karşılaşmanız mümkün. Bundan hareketle, Trabzonlular ‘‘Her yer bize Trabzon’’ diyerek, geliştirdiği sloganla, hemşehrilik duygularını ön plana çıkartma gayretinde amaca ulaşıldı.
Bu slogan bizim içinde geçerli olması gerekir. Zira, dünyanın hangi bölgesine giderseniz gidin, karşılaştığınız üç kişiden birisi Karadenizli değilse mutlaka Yozgatlıdır. Ancak, karşılaştığınız kişinin Yozgatlı olduğunuzu anlayabilmeniz için sizin de Yozgatlı olmanız gerekir, aksi takdirde Yozgatlı ‘‘Yozgatlıyım’’ demez.
Böylesine geniş bir coğrafyada varolan Yozgat insanı, bulunduğu yerleşim yerine kısa vadede uyum sağlayabiliyorsa, Yozgat’ta da aynı şekilde yabancılaşmayı tercih ediyor.
Aslına bakarsanız, bilimsel araştırma gerektiren bir durum bu ama kimse araştırma ihtiyacı duymuyor.
Yozgat’ta yaşayan insanlar her geçen gün Yozgat’a yabancılaşıyor. Bu yabancılaşma beraberinde Yozgat’ı sahipsiz bırakıyor. Yozgat’ı sahiplenmek isteyenler ise, siyasi ve ideolojik arenaya çekilip, yok edilmeye çalışıyor.
Belki bilinçli bir durum değil ancak, yaşanılanlar Yozgat’ı sahipsiz, kaderiyle başbaşa bırakılmaya yetiyor, bugün geldiğimiz noktaya bakıldığında bunu net olarak görmemiz mümkündür.
Bugün rahmetle andığımız üstad Abbas Sayar, yıllar önce kaleme aldığı ‘‘Yozgat var, Yozgatlı yok!’’ isimli yazı dizisinde, üzerine basarak Yozgat insanının yaşadığı kente sahip çıkmadığını vurgulamaya çalışmasına karşılık, üzerinde fazla durulmamıştır.
Oldukça düşündürücü ve anlamlı olan bu sözün zamanında anlamlandırılamaması sonucunda bugün Yozgatlılarla birlikte Yozgat’ta tarihin tozlu sayfalarına havale edilmiş durumdadır, ne yazik ki...
Giderek yok olmaya yüz tutan ‘‘Yozgat’’ kentinin ‘‘Varolduğunu’’ ortaya koymak için mücadele verenler, yaşadıkları kentin gelişmesi noktasında, ‘‘Bende varım’’ diyebilme noktasında elini taşın altına koymakla mükelleftir.
‘‘Yozgat’’ üst kimliği altında toplanan, Yerköy, Şefaatli, Yenifakılı, Boğazlıyan, Çandır, Çayıralan, Sarıkaya, Sorgun, Saraykent, Akdağmadeni, Kadışehri, Çekerek, Aydıncık ilçeleri, kendi kimliklerini ön plana çıkartabilme yarışında başarılı olmuşlardır. Ancak, elde edilen bu başarı şimdilerde kendilerini tehdit eder durama gelmiştir. Dün yok saydıkları ‘‘Yozgat’’ üst kimliği gibi, bugün de kendi alt kimliklerinde yeralan belde ve köyler ön plana çıkabilmenin yarışına girmek suretiyle, ‘‘İlçe üst kimliğini’’ yok saymaktadır.
Bu şekilde devam eden kısır döngü beraberinde yabancılaşmayı gündeme getirmiş, bu kentte yaşayan insarlar, bu ilde yaşayan insanlar, yaşadıkları bölgeyi tanıyamaz, bilmez hale gelmiştir, getirilmiş, bu ilde yaşayanlar için bile bu il ‘‘Gurbet’’ olmuştur.
O nedenle ‘‘Her yer bize gurbet’’, o nedenle ‘‘Her yer Yozgat insanı için gurbet’’ sayılmaktadır.
Yaşadığımız toprakların bizler için ‘‘Gurbet’’ olmaktan çıkartılması için daha fazla gecikmenin anlamı yok. Dün ‘‘Yozgat’’ vardı, ‘‘Yozgatlı’’ yoktu, bugün ikisi de yok...