Hiç tereddüt yok ki Erdoğan’a bu gün ki cumhurbaşkanlığının önünü açan Merhum Başbakanımız Necmettin Erbakan’dır. Saadet partililerin Erdoğan karşıtlığını da işte bu yüzden hiç anlayabilmiş değilim.
Ya davayı kavrayamadılar, ya bunların davası İslam değil, öyle ya eğer dava İslam ise buyurun Erbakan’ın yetiştirdiği ve yürü dediği Erdoğan’a sahip çıkın “ yok efendim Erbakan bu adama karşıydı” diyorlar, ne yani, Erbakan sizin kadar akıl yoksunu mu ki çıkıp da orta yerde “evet bu Erdoğan benim öğrencimdir benim yolumdan o yürüyecektir” diyecek, Allah akıl versin.
Erbakan bugün ki ve yarın ki Türkiye’yi düşünerek adımlar attı, o adımlardan bir tanesi de Ortadoğu da ki değişecek ve karışacak yerlerdi, bu gün bizler ülke olarak PKK ile mücadele ediyor gibi görünsek de asıl oyunun Ortadoğu için olduğunu bilmemiz gerekiyor.
Türkiye’nin Kerkük, Musul üzerinde ki bakışlarını hisseden İsrail, Amerika, İngiltere tüm Avrupa’yı imdada çağırdı, “Aman koşun Kerkük ve Musul Türklere geçecek, ciddi bir kalkınma var, Kafkaslarda muazzam beraberlikler başlıyor, buralar Osmanlı kokuyor gelin!” diyerek ortalığı yaygaraya verdiler.
Düğmelere basıldı çözüm süreci baltalandı, ve Türkiye şimdi kendi içinde ki derde döndü, en çok da üzüldüğüm çözüm sürecini eleştirenlerin (Tayyip Erdoğan’ın ) “ bunlar bu bombaları Çözüm sürecinde koydu” sözünü de kalkan yaparak Tayyip Erdoğan düşmanlığını ayyuka çıkarmalarıdır.
Gelin çözüm sürecinde ki derinliğe az da olsa bakalım, çözüm sürecinde Türkiye PKK ile uğraşmaktan bitap düşmüyor Ortadoğu da ki planları yıkma ve yeni planlar yapma yolunda var gücü ile çalışıyordu. İşte buna en büyük örneklerden bir tanesi Halk bankın Ortadoğu da İsrail’i kızdırmasıdır, bu kızdırma İsrail’e ne kadar kaybettirdi, Türkiye’ye ne kadar kazandırdı? Varsın bazıları Halk bank hırsızlığı olarak adından bahsetsinler ancak bu hırsızlık değil, tam tersine Ülkemizin bankasının artık İsrail’e kafa tutuşudur.
Sadece bunlar mı? Elbette değil, Barzani bölgesine hakimiyetimiz, Kafkaslarda ki bir çok devletin bize yakınlaşması, bu konuda da “Türkiye herkesle sorun yaşıyor, bu dam diktatör” diye yine Erdoğan’ı eleştirenler vardı.
Size soruyorum kendi halkını öldüren Esed ile ve ya Mursi’ye idam yolunu açan Mısır yönetimi ile ya da İki de bir söze gelince İsrail’e dil uzatan ancak filmin kamera arkasında sürekli İsrail’e “ buyur canım emret diye kıvıran” İran ile mi dost olmadı diye kızıyorsunuz Erdoğan’a? Mursi’ye yapılanlar Türkiye’ye aynı zamanda Erdoğan’a göz dağı değil miydi? Siz olsaydınız bu adamlarla bu devletlerle çok mu iyi olurdunuz? Olurdunuz çünkü sizinde onlardan farkınız yok!
Mursi orada kalsaydı sadece Mısır değil aynı zamanda Türkiye kazanacaktı, Ortadoğu da Türkiye gibi düşünen kim varsa hepsi aforoz edildi, peki neden ? Nedenini kısaca şöyle diyelim ki “ Haçlı savaşları başladı” Erdoğan için “PKK nın üstesinden gelemedi, bu üç beş çakal ile baş edemedi” diyenler kumda oyun oynayan çocuklar kadar bihaberler dünyadan.
Tek amaç Erdoğan’ın “Osmanlı kokmaya başlayan Türkiye’den defolması” ancak o zaman Yukarı Karabağ konusunda rahat olacaklar, ancak o zaman Filistin’e karşı rahat olacaklar, ancak o zaman Mısır, Libya, Yemen, Lübnan, Irak, Suriye, Kerkük, Musul da daha rahat olacaklar, ancak o zaman Güneydoğu da istediği yerde istediği değişimi yapacak, ancak o zaman Türkiye’yi tekrar borçlandırıp, 99 öncesi yıllara taşıyacaklar, ancak o zaman susar PKK nın sesi,çünkü tüm bunları yapınca Artık PKK da kalmaz Kürt de Türk de , o zaman Erdoğan’ın ne yapmak istediğini anlamayan herkes anlar, iş işten geçmiş olur.
Avrupa ve Amerika’nın yanında özellikle İngiltere ve Almanya’nın üstün çabaları Türkiye’de Erdoğan düşmanlığı modasını yaymak içindir, buna bazı siyasi partilerin aynı dille katılması çok manidar değil mi?
Bazı sohbet ve toplantılarımda hep şunu söylüyorum son zamanlarda “ Türkiye 12 yıllık başarılı iktidarın faturasını ödüyor” Türk halkı şunu anlamalı Türkiye üzerinde çok ciddi oyunlar oynanıyor, oyun bozan biri elbet düşman olur, işte o oyun bozulacak, bozuluyor, bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Türkiye tüm bu çakallıklarla başa çıkacağının sinyallerini Davos’da vermişti, birileri Davos için “danışıklı dövüş ya da Erdoğan bu söylediğine pişman oldu dese de” kazın ayağının öyle olmadığını tüm dünyaya, sesi, duruşu, yaptığı icraatlarla gösterdi, işte bu çıkışlar onun diktatör olmasını sağladı, eğer bu diktatörlük ise desenize dünya en şerefli diktatörüne kavuştu.
İran’ın Avrupa’ya el pençe durması her dediğine ise evet demesi Ortadoğu’nun bu hale gelmesinde öncü rol oynamıştır, hiçbir devletin durun demeye gücünün yetmediği yerde sadece Türkiye bütün bu oyunlara karşı durdu ve yapılan Mursi darbesini de tüm dünyaya haykırarak kınadı.
“Yok yok bu Erdoğan adam olmaz! Bizim buna ve Türkiye’ye karşı hep birlikte olup bir oyun oynamamız lazım” dediler, Demirtaş güneydoğuda Kürtlerin haklarını savunuyorum diye üstünü başını yırtadursun bunu ancak yalan sofrasına oturanlara yedirir, Demirtaş Türkiye’ye bu alçak oyunu oynayanların güneydoğu temsilcidir.
Aydın Doğan bu işin medya ayağı ve bazı siyasi partiler ise bu işin sözleşmeli işçisidir. Halbuki ben ülke insanımın bütün bu oyunlara karşı daha uyanık olmasını beklerdim, Lozan için masaya oturan İsmet İnönü’yü her gün hatırlamak moralimi bozuyor. Aynı akıl tutulmasını yaşıyor olmak çok acı.
BOP eş başkanı diye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirenler, büyük İsrail’i kurmak için çaba sarf eden İran’ı, ona teslim olmak için halkını öldüren Suriye Yönetimini destekleyen hainlerle nasıl olur da el sıkışır ve onlarla hasbihal eder? Erdoğan’ın BOP projesinde işlerine yaramadığı ve sadece Türkiye çıkarlarını düşündüğünü Mursi’ye karşı yapılanlara meşru dememesi, İran’ı her fırsatta ikaz etmesi, İsrail’e eğilmemesi ile de mi anlayamıyorsunuz? Tüm bu saldırıların çıkış nedeni bu değil mi zaten, eğer Erdoğan çıkarlarına ters düşmeseydi PKK neden hortlamış olsun, ya da Türkiye neden İsraille ters düşsün bu da mı oyun?
Sarayın muhabbetini yapanlara bu sarayı çekemeyen hangi devletler ortak oldu? Sarayın tüm dünyaya haykırdığı neydi? Saray Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını, odalarında ki sırlarla, Balkanlardan tutunda Kafkaslara kadar neleri kapsadığını gösterdi, Tüm dünyaya “Osmanlı büyümesi başladı” sesini vermişti, sarayın bu kadar eleştirilmesinin nedeni harcanan para değil, harcanan para sadece bahanenin başlangıcıydı, saraya harcanan para Ecevit zamanında çalınan paraların, noktası kadar değil.
Fetih ordusunun kurulmasına imkan tanıyan, halkın seçtiği Erdoğan elbette göze batacaktı, çünkü Fetih ordusu yenilecek bir ordu değildi, Türkiye dünyaya “IŞID e yardım ediyor, Kürtlere zulüm ediyor, Türkmenleri ölüme terk ediyor” gibi daha bir çok yalanlarla servis edildi, bu yalanlara en çok da CHP destek verdi, son zamanlarda Milli duyguları bir kenara koyup adeta sol parti edası ile davranan MHP ise yine Avrupa’nın ekmeğine sağ sürmekten geri kalmadı.
Sonuç olarak Erbakan Türkiye için ne istedi ise tüm bu hayalleri “Hayaldi gerçek oldu” sözünü doğrulayarak Erdoğan üzerinden gerçekleştirmenin huzuru ile yatıyor İstanbul’da.
Türkiye yüzyılın, yüz yılların oyunu bozup, kendini haritadan, tarihten silmeye kalkanlara karşı yeni bir tarih yazmaya başladı, bu tarihte yer almak zorunda olduğumuzu asla unutmamamız gerektiği kanaatindeyim, madem BOP a karşısınız, madem Amerika’ya sevgi dolu gözlerle bakamıyorsunuz, madem Türk bayrağına kimsenin yan bakmasını istemiyorsunuz, madem Osmanlı imparatorluğundan göğsünü kabarta-kabarta bahsediyorsunuz o zaman “Büyük Türkiye”yi kurmak zorundayız, ülkemiz kaybedeceği bir savaşın içine çekilecekken, şimdi kazanacağı bir savaşın senaryosunu kendisi yazıyor, birlik olmak hiç bu kadar önem kazanmamıştı, aklıma Resul’ü Ekrem Efendimiz S.A.V nin Uhud’da “Okçular tepesini terk etmeyin” dediği geldi, evet terk etmeyin! Biz Okçular tepesini terk edersek emin olun ki yarın çıkacak tepe bulamayacağız.
Bu kadar gafletin bedeli ağır olur, İslam’ın, Türkiye’nin, Ortadoğu’nun artık tek nefes olması lazım, baksanıza nefesimizi kesmeye çalışanlara, hala mı? Yok Erdoğan öyle, yok Erdoğan böyle diyeceksiniz? Cumhurbaşkanı Erdoğan anlattıklarım gibi de , siz laf söz anlamayan ve ecnebinin dili, eli, gözü, ayağı, silahı olanlar nasıl birisiniz?
