Cumhuriyet Halk Partisinin birçok seçim bölgesinde ve bu arada Yozgat’ta yapmış bulunduğu önseçim, parti içinde bir enerji oluşturmuş durumda. Parti üyelerine görüşlerinin sorulması parti içi demokrasi kavramı açısından önemli olduğu gibi örgütleri de hareketlendiren bir durum. Önceki seçim sonuçlarına göre iddiasız gibi görünse de tercih edilen, önseçimle aday belirleme yolu, CHP nin mevcut potansiyelini koruması ve hatta bir nebze artırması bakımından yararlı gibi görünüyor.
Türk siyaset tarihinde Milliyetçi Hareket Partisi ile Yozgat ismi hep beraber anılır olmuştur. Milliyetçi oylar denince bütün şehirlerden önce akla, partinin her dönem kalesi olmak iddiasındaki ilimiz gelir. Ancak son üç milletvekilliği seçimlerinde, partinin hep ikinci çıkması, kale olma özelliğini gölgelemiş gibi görünüyor. Milliyetçi oyların bir kısmının başka partilere kaptırıldığı, inkar edilmez bir gerçek. Milletvekili sayımızın dörde düşmesi ile birlikte tek milletvekiline razı olan partinin, en fazla iddiası ise ikinci milletvekiliği ile sınırlı. Bunun içinde ciddi bir oy patlaması yapmak zorunda. Bu artışın gelip gelmeyeceğini seçim günü göreceğiz. Ancak bunun için Yozgat dışında, önümüzdeki günlerde ülkede gelişecek olaylar daha etkili olacak. Özellikle HDP kaynaklı gelişmeler ve çözüm süreci adı altında yürütülen politikaların seyri MHP oylarını da etkileyecek. MHP listesine bakıldığında beklenenin aksine bir gelişme olmadığı ortaya çıkıyor. MHP’de seçilme ihtimali kesin olan ilk sırada, Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz’ı; çekişmenin yaşanacağı ikinci sırada ise Mehmet Ali Çakır’ı görüyoruz. Sadir Durmaz’ın ağırlıklı olarak Yerköy ve Şefaatli bölgesinden alacağı oylara, merkezden gösterilen aday ile iddianın artırılması amaçlanmış. Durmaz, kişiliği, ilişkileri, gayreti ve parti içi aktif kimliği ile ilk sırayı fazlasıyla hak eden bir isim. Yozgat’ı temsil etme noktasındaki gayreti de takdire şayan. Ancak muhalefette olan bir parti milletvekili için kendisinden daha fazlasını beklemek haksızlık olur. Mehmet Ali Çakır ise yıllarını partisine vermiş, üzerinde hiçbir leke bulunmayan bir isim. MHP genel merkezinin, liste belirlerken aidiyet ve liyakat temelinde hareket ettiği ve maceraye girmediği görülüyor. Klasik bir liste ile seçmen karşısına çıkan MHP’nin oy patlaması yaparak ikinci milletvekilliğine ortak olması için ise çok fazla heyecana ve çalışmaya ihtiyacı var.
Klasik bir liste ile seçmen karşısına çıkan diğer bir parti ise iktidar partisi. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin seçimi değil seçim sonrasını düşündüğü açıkça anlaşılıyor. Özellikle Gülen grubu ile yollarını ayırdıktan sonra, liste belirlemede asli kriterin güven ve bağlılık olduğu anlaşılıyor. Bu anlamda partinin Yozgat listesinde de, tahminleri de aşar ölçüde, sorun yaşanmayacak isimlerin tercih edidiği görülüyor. Dört milletvekili iddiasındaki partinin, her bir milletvekili adayının, ilin değişik bölgesindeki oyları toplaması amaçlanmış. Partideki aday adayı sayısının fazlalığı ve aynı zamanda çok güçlü isimlerin bulunması, listenin son hali için merak uyandırmıştı. Ancak listeler hazırlandığında, yeni isimlere yer verilmediği ve milletvekilliği yapmış üç ismin ardarda sıralandığı görüldü. Ankara’da başarılı bir meslek hayatı bulunan ve genç bir isim olan Avukat İskender Minar ile listenin tamamlandığı anlaşılıyor. Abdulkadir Akgül’ün listeye gireceği konuşuluyordu ancak liste başı yapılması kendisinin enerjik ve etkili kişilik özelliklerinden yararlanılmak istendiğini ortaya koyuyor. Liste başı olacağını tahmin ettiğim Yusuf Başer’in , diğer çalışmalarının yanısıra özellikle bakanlara yönelik yolsuzluk iddiaları ile ilgili süreçte, partisine yaptığı yararlı çalışmaların daha farklı bir etkisinin olacağını tahmin etmiştim. Yozgat Barosu başkanlığı,da yapan ve şehrin iyi bilinen ailelerinden olan Başer’in gücünden, lokomatif olarak yararlanılacağı tahmini boşa çıktı. Milletvekilimiz Ertuğrul Soysal’ın sakin ve sadakatli tavrı ile bir bölgedeki ağırlıklı gücünün, listenin ikinci sırasına konularak karşılıksız bırakılmadığı görülüyor. Aday belirleme sürecinde birden çok metodu birleştiren partide, temayül yoklaması, sivil toplum örgütlerinin görüşü yada mülakat değerlendirmelerinin liste belirlemede bir etkisinin olmadığını düşünüyorum. Listenin çok farklı mülahazarlarla hazırlandığı ve bu nedenle lişsteye giremeyen bazı aday adaylarına haksızlık yapıldığını da söylemek mümkün.
Seçim tahminlerimi ise başka bir yazıya bırakarak, gönülden gelen bir temenni ile noktayı koyalım: Sonuçlar ne şekilde olursa olsun ama “Yozgat’ın makus talihi yenilsin”.