Bölgede özellikle nisan ayı sonunda yaşanan ani sıcaklık düşüşleri nedeniyle erken çiçek açan meyve ağaçlarında ciddi hasarların meydana geldiğine dikkat çeken Erkekli, Tarım İl Müdürlüğü ve ziraat odaları ile koordineli olarak hasar tespit çalışmalarının sürdüğünü ifade etti.
“MEYVE BAHÇELERİ VE YÜKSEK RAKIMLI ALANLAR DAHA FAZLA ETKİLENDİ”
Don olaylarının etkilerinin özellikle meyve üreticileri üzerinde yoğunlaştığını vurgulayan Erkekli, “Yozgat’ta, arzu etmediğimiz ve görmek istemediğimiz bir doğa olayıyla karşılaştık. İklim değişikliğine bağlı olarak artık kış ayları geç başlıyor ve ilkbahara doğru devam ediyor. Bu durum, mevsim normallerinin dışına çıkan don olaylarına zemin hazırlıyor. Bu süreçte, özellikle yüksek rakımlı bölgelerde hasarın daha fazla olduğunu gözlemledik” dedi.
“ZARAR YÜZDE 20-30 SEVİYELERİNDE”
Zirai don nedeniyle oluşan hasarların, yapılan ilk incelemelere göre yüzde 20 ila 30 seviyelerinde olduğuna işaret eden Erkekli, “Aldığımız bilgilere göre meyve ağaçlarında önemli kayıplar yaşandı. Bazı ekili alanlar da bu durumdan etkilendi. Ancak biraz yağış olması halinde, zarar gören bazı ürünlerin toparlanabileceğini umut ediyoruz. Bu zorlu süreçte çiftçilerimizin yanında olacağız” diye konuştu.
“GIDA ENFLASYONUNA ETKİSİ OLABİLİR”
Zirai donun sadece üreticileri değil, dolaylı olarak tüketicileri de etkileyebileceğine dikkat çeken Erkekli, “Ürün kayıpları nedeniyle yaz aylarında gıda arzında düşüş yaşanabilir. Bu da gıda fiyatlarında artışa, yani gıda enflasyonuna sebep olabilir. Zaten yüksek seyreden genel enflasyon ortamında bu durum vatandaşlarımızı daha da zorlayacaktır” ifadelerini kullandı.
“TİCARET BORSASI OLARAK ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ”
Tarımsal üretimin Yozgat ekonomisinin temel taşlarından biri olduğuna değinen Erkekli, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Yozgat ekonomisinin bel kemiği olan tarım, bu tür doğa olaylarından en çok etkilenen sektörlerin başında geliyor. Ticaret Borsası olarak bizler, üreticilerimizin her zaman yanındayız. Çiftçilerimizi yalnız bırakmamak en temel görevimizdir. Tarımsal üretimi sekteye uğratacak her türlü gelişmede, üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.”
