BİNADA çıkan yangını söndürmek için eline su dolu kovasını alıp koşan komşu dönemi bitti. Şimdilerde, çıkan yangının bulunduğu binanın önüne gelip, elleri cebinde ''Ev kimin?'' sorusunun yanıtına göre hareket eden bir toplum haline geldik/getirildik.

Toplum menfaatlerinin geri plana itilip, bireysel menfaatlerin ön plana çıktığı günümüzde, ahlaksızlığı yapanın 'Ne kadar ahlaklı ne kadar ahlaksız!' olduğunu, bize olan yakınlığı veya uzaklığı ile takdir ediyoruz, artık.

Yangının çıktığı bina sahibinin kim olduğundan/kime ait olduğundan ziyade, yangının söndürülmesini öncelikli kılanlar, yangının daha da büyüyüp, diğer binalara, diğer binalardan da kendi binasına sıranın gelebilme ihtimaliyle hareket ediyorlardı. Ve biz buna komşuluk ilişkisi, birlikte yaşama, yaşlanma, eğlenme, üzülme içgüdüsü, toplumsal bilinçlenme gibi adlar veriyorduk. Bir zamanlar.

Tüm değerlerin bireysel hale geldiği/getirildiği günümüzde yaşadığımız sıkıntıların, sorunların temelinde de bu gerçek yatıyor. Bireysel yaşıyoruz, bireysel düşünüp, bireysel ölüyoruz. Birbirimizi seyredip, saygı duymuyoruz. Covit-19 salgının dünyayı etkisi altına alıp, ülkemizde de uzun bir süredir mücadeleden istenilen sonucun alınmamasının sebebi de aynı anlayıştır. Yozgat Valiliği, ''Değerli Yozgatlı hemşehrilerimiz; Koronavirüs'ten korunmak, bulaşımın azalmasını sağlamak amacıyla alınan tedbirlere, gönüllü tedbirleride ekleyelim. Alacağımız her tedbir, hem kendimizi hemde çevremizdekileri Koronavirüse karşı korur. Unutmayalım, güç tedbirde'' uyarısında bulundu. ''Banane'' demeğimiz zaman biz bu Covit-19'u yeneriz. Hele bir deneyin...