Yaratan vermiş yetenek,
Almışsın sazı eline,
Üretirsin ballı petek,
Vurma âşık saz teline!

Beş yaşında kaldım yetim!
Kemiğe yapıştı etim,
Sabırdır bir tek servetim,
Dokunma gönül telime!

Türlü hayallere daldım,
Analık elinde kaldım,
Gözyaşım avcuma saldım,
Bak gözden akan selime!
Vatanıma verdim şehit,
Olmamıştı henüz reşit,
Buna yaratanım şahit,
Dolu düşürme gülüme!

Geçirdim talihsiz kaza,
Vücudumdan koptu aza,
Belki Hak'tan bana ceza,
Acı düştüğüm halime!

Yedi çocukla kaldım dul,
Evde var ne hasır, ne çul
Ne yapar bu zavallı kul!
Balta vurmayın dalıma!

Belimi büküyor ölüm!
Açmadan soluyor gülüm,
Gördüm nice acı, zulüm
Bakmayın esen yelime!

Mert sanıp nâmerte kandım,
Ekmeği tuzuma bandım,
Tere yağ yiyorum sandım,

Şükür ettim bu halıma!
Yaban ele göçtü kızım,
Dayanılmaz oldu sızım,
Kışa döndü bahar yazım,

Hasret karıştı balıma!
Dokunuyor sesi sazın,
Halime bir ağıt yazın,
İster dövün, ister kızın
Engel koymayın yoluma

Belaya Bakın

Zaman geldi deynek oldum elinde
Yarda ki tavıra edaya bakın
Sürüklendim göz yaşımın selinde
Baştan eksilmeyen belaya bakın
    Yaralandım yandım sevda çölünde
    Savruldum bahtımın esen yelinde
    Bağlandı kollarım zülfün telinde
    Bende bitmek bilmez çileye bakın
Bugün gark oldu onulmaz derde
Hep derman aradım gezdiğim yerde
Benliğim çürüdü gençliğim nedrde
Zapdolmaz dediğin kaleye bakın
    Bu sevda yüzünden yüreğim darda
    Çekildi gözüme bir kara perde
    Bu asi gençliğin bittiği yerde
    Yetim’ den uysal köleye bakın
Ahmet Yetim/Yozgat
Gönlüm Hüzünlenir
Gönlüm hüzünlenir  güneş batarken
Bir anda aklıma yar gelir- gider
Maziyi Yaşarım kalbim atarken
Muhabbet bağından nar gelir – gider
            Böyle bir hasrete dayanmaz yürek
            Anlaşıp bir yerde kavuşmak gerek
            Bu nasıl hayatmış zehir zemberek
            Geçen mutlu günler zor gelir gider.
İnsanoğlu nice engeller aşmış
Dinmemiş göz yaşı dökülüp taşmış
Sanırım bu aşka fitne karışmış
Artık aramızda sır gelir gider
            Unutmamış nazlım verdiği sözü
            Ruhuma yansıdı ay gibi yüzü
            Yanıyor içimde ateşi közü
            Savruldu külleri kor gelir gider
Susuz bir güzele bağlanmış garip
Okşayıp koklasa yanına varıp
Gel dese koşardım dağları yarıp
Mevsim kışa döndü kar gelir gider
            Şakir SUSUZ/ Ankara