Ne garip ki, bu kötü alışkanlıklar insanın hem dünyasını hem de ahretini karartan kötü bir dramdır!. Önemli olan buna hiç alışmamak, alışmışsak da tiksinti duyarak bir an önce terk etmek için çaba sarf etmektir.  Allah korusun!  bunun sonucu ölüm ve intihardır. Bunun sonucu illa ki,   mezardır...
İslam insan sağlığına büyük önem vermiştir. Beden ve ruh sağlığımızı bozan kötü alışkanlıkların kullanılmasını, vücuda sokulmasını haram kılmış, kesin bir dille yasaklamıştır. Bunların başında alkol ve uyuşturucucu bağımlılığı gelmektedir. Her iki alışkanlık da insanlığın düşmanıdır.
Son yıllarda Dünya Sağlık Örgütünün başını çektiği dünyanın alkole karşı savaşında alkol alışkanlığının artışı dikkat çekici bulunmakta ve bu tedirginlik yaratmaktadır. Bilimsel olarak alkolün zararları tartışılmaz.
Alkollü içkiler ve uyuşturucu bağımlılığı insan vücudunun idare merkezi olan beyinde olumsuz etkiler bırakmakta, akıl ve düşünce yeteneğini etkilemekte, insanı kendinden habersiz bir duruma getirmektedir. Vücudu tahrip ederek çeşitli hastalıklara neden olan alkol kullanımı ile ilgili Peygamber Efendimiz buyuruyor:
"Bütün kötülüklerin anası olan içkiden sakının!" "İçkiden sakının çünkü o, bütün kötülüklerin anahtarıdır!" İnsanın kendi vücudunu kendi elleriyle tahrip etmesi, özellikle onu diğer canlılardan ayıran ve seçkin bir konuma getiren düşünme ayrıcalığını çalışamaz duruma sokması ne kadar acıdır!...
Yüce Allah: "O halde bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz!." (Maide- 90) buyurarak içki ve kumarı yasaklamış, kurtuluşun bunlardan uzaklaşmakta olduğunu bildirmiştir. İslam Dini kullanılmasını ve alınıp satılmasını yasakladığı bu zehir hakkında herkesin ve bilhassa gençlerimizin çok iyi bilgilendirilmesi gerekiyor. 
Araştırmaya göre, Türkiye'de de en çok üretilen ve tüketilen yasa dışı uyuşturucu madde esrar. Yasal ekimin yanı sıra Türkiye'nin hemen her bölgesinde yasa dışı kenevir ekimi gerçekleştiriliyor. Esrar yakalamalarında son 5 yılda yüzde 140 oranında ciddi bir artış görüldü.
Son üç yılda Türkiye'de yakalanan kokain miktarında yüzde 572 oranında artış görüldü. Yakalanan miktarın artmasında son yıllarda Türkiye'nin hedef ülke olmasının yanı sıra transit olarak kullanılmaya başlamasının da etkisi bulunduğu vurgulandı.
Gençlerimizi ve Türk insanını uyuşturarak ve uyutarak kötü emellerine alet etmek isteyenler, gençlerimizi çürüterek milletimizi içerden çökertmek emelindedirler!  
Bu alışkanlıkla geleceğin büyük ve güçlü Türkiye’sini genç ve dinamik insan gücünden, yeni fikirler üreten insanlardan mahrum bırakmayı amaçlayan hainlere fırsat vermiş oluruz. Böylesine ihanet tuzağına karşı kalıcı tedbirler almak hayati önem taşımaktadır.
Bu mücadele çocuklarımız ve geleceğimiz açısından çok önemlidir. Yavrularımızı zehirleyerek, ruhen ve bedenen çökmüş bir nesil ile geleceğimizi karartmak isteyen hain düşmanın oyunlarına ve şeytanın tuzağına düşmüş oluruz .  Bu konularda milletçe çok uyanık olmak durumundayız..     
Gençlerimizin uyuşturucu tacirlerinin ve kötü arkadaşların tuzağına düşmemesi için, herkesin üzerine düşeni yapması gerekmektedir.. Bu kötü alışkanlıklardan kendini koruyamayan insanlar, yarın çoluk ve çocuğunu da korumaktan aciz kalırlar. Toplumu çökerten, aileleri yok eden, insani duyguları öldüren alkol ve uyuşturucu batağına düşmemek için mücadele etmek zorundayız.
En iyi tedbir, bu korkunç tuzağa hiç yaklaşmamak, bu acımasız canavarın pençesine düşmemektir. Bu beladan korunmanın yolu da onunla mücadele etmektir. İçki ve uyuşturucu ile mücadele etmek ise insani bir görevdir...Bu görev hepimize düşüyor…