Yozgat Halk Eğitim Merkezi  ve Akşam Sanat Okulu  Müdürlüğü'nün geleneksel olarak düzenlediği yıl sonu etkinliğinde görücüye çıkartılan eserler her zamankinden daha güzel.
Yıllardır, hatta mesleğe ilk başladığım dönemlerden itibaren takip ettiğim Halk Eğitim Merkezi'nin yılsonu etkinliğinde yapılan konuşmalara bağlı olarak genel olarak ''Genç kızlar altın bilezik sahibi oldu!'' gibisinden başlıkları atmayı tercih ederdik. 
Gelinen nokta da değişen bir şey yok. Genç kızlarımız her zaman olduğu gibi kollarına taktıkları altın bilezikleri, mezuniyet belgelerini aldıktan sonra evlerine götürüp, sandıklarının dip köşelerine atıyorlar. Orada unutup, gidiyorlar.
Halk Eğitim Merkezleri'nde öğretilen meslek ''Altın'' değerinde, hatta daha da kıymetli. Bu mesleği genç kızlar genel olarak kendi çeyizlerini hazırlamakta kullanıyorlar. Bir ara merak etmiştim, ''Madem mesleklerini devam ettirmeyecekler, neden kursa geliyorlar, evlerinde yapmıyorlar da'' diye...
Sonra öğrendim ki; kursa katılanların büyük çoğunluğunun evlerinde çeyizlerini hazırlamak için yeterince malzeme yok. Olmadığı için de Halk Eğitimin imkanlarından yararlanmak üzere kursa devam edenlerin olduğunu öğrendim, üzüldüm de...
Elbette sadece bu yönde kursa gidilmiyor, daha farklı nedenlerde mevcut. Arkadaş ortamında el işleri daha çabuk yapıabiliyor. Bazen imece usulü ile çeyizler hazırlanıyor. Bu ve daha bir çok nedenden ötürü kurslara gitmeyi tercih edenlerin olduğunu, buna karşılık meslek edinmek isteyenlerin ve edindiği mesleği devam ettirenlerin sayıları yüzde biri bile bulmadığını öğrenmiştim.
Yani meslek edinen genç kızlarımız dün olduğu gibi bugün de edindiği mesleği devam ettirmiyor. Öğrendikleri ile çeyizini hazırlıyor. Sonra unutup gidiyor. 
Halbuki, devlet üreten kadınlara ciddi anlamda destekler veriyor. Hem kredi anlamında hem de karşılıksız hibe olarak. Bu desteklemelerden yararlanmak suretiyle genç kızlar, kendi atölyelerini bir-kaç kişi bir araya gelmek suretiyle kurma imkanları var. Ama neden böyle bir yola girmezler, orası meçhul...
Halk Eğitim Merkezi'ndeki sergiyi gezerken yolumuz topluca çini işlemelerin bulunduğu salona düştü. Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ali Kılıçoğlu, çini işlemesi üretimini seri halde yapabileceklerini bildirip, pazar sıkıntısından söz etti. 
Belediye Başkanı Yusuf Başer destek verebileceklerini, konuklara verdikleri çinileri dışardan getirmek yerine, Yozgat'a özgü motiflerin işlenmesi durumunda buradan temin edebileceklerini kaydetti. Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Uçar da aynı tepkiyi verip, Yozgat motifleriyle hazırlanacak çinilerin değerlendirilmesinin mümkün olabileceğini kaydetti. Aynı topluluk içerisindeki Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Koordinatörü Veli Büke de bu tip çalışmaların projeye dönüştürülmesi halinde kendilerinin de gerekli mali desteği verebileceğini bildirdi. 
O zaman geriye tek bir şey kalıyor; Üretim için niyet etmek...