HIZLI tren, havaalanı, çevre yolu ile ilgili çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte Yozgat'ın varolan göç hızının daha da artacağını savunanların sayısı az değil. Hepimiz tartışıyoruz. Farklı bir açıdan bakıp, bu çalışmaların devreye girmesi halinde 'Ankara-Yozgat arası ulaşımın kısalmasının/hızlanmasının nimetlerinden nasıl yararlanabiliriz?' sorusunun yanıtını bulmayı hiç düşünmüyoruz/konuşmuyoruz.
Dünyanın sayılı metrepollerinden biri olan İstanbul'un sınırında yer alan Kocaeli ve Sakarya, diğer taraftan Çanakkale, Ankara'nın sınır komşusu Bolu/Düzce ve daha bir çok şehir sayılabilir. Bu şehirler, büyükşehirlerin gölgesi altında ezilmek yerine, alternatifler sunmak suretiyle, büyükşehirin kalabalığından, trafiğinden, gürültüsünden sıkılanlara en azından hafta sonlarında evsahipliği yaparak, sosyal, kültürel, ticari faaliyetlerini geliştirmişlerdir.
Hızlı trenin devreye girmesinin ardından hafta sonlarında Ankara'dan Eskişehir'e gidenlerin sayısının da bir hayli arttığı bilinmektedir. Meseleyi biz 'karalar bağlayıp' değerlendirdiğimizde, bir şeyler yapmak yerine elemizi kolumuzu bağlayıp, beklemekten öteye geçemeyiz.
Yozgat, tarım ve hayvancılık sektörü bakımından önemli bir merkez. Buna karşılık, ürettiğini pazarlama noktasında yetersiz. O yüzden, geleneksel organik tarım ve hayvansal ürünler üretimini giderek terketmeye başlamış durumda. Köy yumurtası hariç. Tanesi bir lira olan köy yumurtası yok satıyor. Diğer tarımsal ve hayvansal ürünlerin organik üretimi yapıldığında, bunların pazarlandığı alanları devreye soktuğumuz zaman, Ankara'yı Yozgat'a taşırız. Ne dersiniz?..