Delik deşik Anadolu, Rumeli,
Topçu’lu Veysel düşer yollara,
Uzanmış her yere düşmanın eli,
Yoagat’lı Veysel düşer hallara.

Gece gündüz demez varır cepheye,
Çıkar durur büyük küçük tepeye,
Yaralanmıştı ayağından Veysel,
Mavnayla sevk oldu Çanakkale’ye.

İlaç çalıp sarıp sarmaladılar,
Çoğu şehit, çok da yaraladılar,
Ne inse, ne cinse benziyor düşman,
Yürekleri derin paraladılar.

Uzunköprü, Kurudağ, Keşan sessiz,
Soğanlıdere de öyle ıpıssız,
Veysel çok derinlere dalar gider,
Bu düşman ezelden beridir hırsız.

İngiliz’i, Fransız’ı, Rus’u bir taraf,
Rum, Ermeni çoktan etmiş itiraf,
Veysel de vermiş kararını Hakk’tan,
‘Olmalıdır bunların hepsi bertaraf.’

Hiç kalmadı Veysel, asla geride,
Sanki kan içerler çamlar derede,
Aldırmaz Veysel silah seslerine,
Yapışmıştı saçmalar bütün deride.

Bu harpte Veysel çok paşalar gördü,
Paşalarla da düşmanları sürdü,
Gazi Veysel de atasına çekmiş,
Eşrefî’nin de ataları hürdü.

               EKREM GÜRER/YOZGAT
                  Eğitimci- Şair- Yazar

AŞAĞI KARAKAYALI
GAZİ DURAK ÇAVUŞ

Aşağıkarakayalı’dan Durak,
Kütahya’da Kurtuluş Savaşında,
-İzinsiz girene bir tokat vurak,
Söyler, çıkmadan köyün başında.

Katıldı Yozgat’tan asker olarak,
Anadan babadan dua alarak,
İlk görevi Kütahya’da bir köprü,
Yıktı Durak, kartal gibi dalarak.

Engeldi, sonrasında demiryolu,
Kütahya civarı da düşman dolu,
-Şu feleğin işine bak diyerek,
Kesildi böylece Yunan’ın kolu.

Durak ile tüm bölgeye sızdılar,
Kefere düşmana çokça kızdılar,
Çil cücüğü gibi dağıldı düşman,
Sanki kendi mezarını kazdılar.

Söyler Durak:-Bu da feleğin işi,
Düşmanın da cehenneme gidişi,
Çavuş olur Durak, savaş bitmeden,
Gazi Durak Çavuş, köye gelişi.

Hep anlattı, ‘felek işi’, bu diye,
Felek kaldı bir adı da hediye,
Gazi Felek Çavuş güzel yakışmış,
Eşrefİ’den Gaziye bir methiye.

           EKREM GÜRER/YOZGAT
            Eğitimci- Şair- Yazar