Yarı yıl tatili bitti, okulumuz açıldı, gidip geliyoruz.
Annem öğretmenleri Arabaşı… yemeğine davet etti.
Hafta sonu akşamı bizim eve geldiler.
 Hoş geldiniz  faslından sonra ben kitaplarımı, defterlerimi alıp sobanın yanına oturdum.
 Ders yapıyormuş gibi  duruyorum.
Aslında ders yapmıyordum.
“Dışarı nasıl kaçarım.”diye düşünürken, öğretmenim;
 “Sali… dışarda arkadaş bulup oynayabilirsin.” dedi.
Çantamı topladım, o hızla dışarı fırladım.
Biraz daha içerde kalsaydım, ortamın ve sobanın
sıcaklığından çatlayacaktım.
Dışarısı  bembeyaz karla kaplı, Ay ışığı da ayrı bir güzellik sergiliyordu.
Dışarıda oynamak için arkadaşları evlerinden çağırdım.
Bir kaç arkadaşla karda kızak kayıp oynuyoruz ,arkadaşlara:
“Öğretmenler bizdeler, onları korkutalım mı?”dedim. “Korkutalım ama nasıl olacak bu iş?”
 “Evden büyük bir bıçak alıp, bizim pencereyi karşıdan gören
duvardan bıçağı gösterip tehdit edelim diye anlattım.
” Her şey hazır, sırayla bıçağı alıp, öğretmenlere gösterip, değişik hareketler yapıyoruz.
Öğretmenler pencereden bize bakıp bir anlam çıkartamıyorlar.
Belki de anlamışlardı. Orasını okula varınca anlayacaktık.
Sabah oldu okula suçluluk… hissiyle girdik.
Öğretmen geldi.
Herkes ayakta.
Beni ve arkadaşlarımı yanına çağırdı.
Bizler çok mahzun bir şekilde yan yana durduk, Öğretmen; kulaklarımızı çekerek
 “Neden o akşamki hareketleri yaptınız?!” diye bize kızdı. Bizden çıt çıkmıyordu.
Karar verildi.
Sınıfın köşesinde tek ayak üzerinde durmaya başladık. Sınıftaki kız… arkadaşlar bize gülüyorlardı.
Sonunda zil çaldı. Teneffüs için dışarıya çıktık.
Kızlar bizimle dalga… geçiyorlardı.
Bize kahkahalarla gülen kızlara… bir oyun oynamalıydım. İçeri zili çalma vakti yaklaşınca.
 Kızlarla… tek tek konuşup.
 Öğretmenin tuvalette beklediğini, onlara önemli şeyler
söyleyeceğini, söyleyerek oradan uzaklaşıp, tuvaletin
yan tarafına gizlendim.
Kızlar fısıldaşarak gelip içeri girdiler.
Balıklar ağa düşmüştü.
Kapıyı hızla çekip, üzerinden kilitledim.
İçeridekilerinin feryatlarını… duymamak için sınıfa gidip sırama oturdum.
Öğretmen geldi. Kızların yokluğunu sezdi.
Nerde olduklarını bizlere sordu.
Cevap yok. Öğretmen dışarı çıktı.
Uzun aradan sonra kızlarla geri geldi.
Kızlar çok korkmuşlar, kötü haldeydiler, ağlıyorlardı.
Bana’da yiyecek gibi bakıyorlardı.
Bu seferde ben   onlara  kıs kıs gülüyordum.
Çünkü… beni kızdıran o gülüşlerin intikam… alınmıştı.
 Güneş  doğar  alcı  yolu  şenlenir.            
Çiçek açar  her  tarafı  güllenir.                 
Kuşlar  öter  böceklerin  dinlenir.              
Sabahlar  güzeldi  benim  köyümde.       
Selam ve dua’larımla.