“Seni seviyorum” deseydim ey yâr
Cesaret edip de niye demedim?
Dizimi, bağrımı dövdüm o kadar
Aşkımı bir türlü söyleyemedim

Haftalar aylara, aylar yıllara
Ulandıkça arttı bendeki yara
Karşına erkekçe çıkıp bir ara
Aşkımı bir türlü söyleyemedim

Yiğittim, mağrurdum,
vakurdum amma
Şiirle gönüller dokurdum amma
Bin kişiye meydan okurdum amma
Aşkımı bir türlü söyleyemedim

Mağlup olduğunda aklıma restim
Kaç kere düşümde yolunu kestim
Ben ki deli dolu, koca reistim
Aşkımı bir türlü söyleyemedim

Tam sana demeye vardığım anlar
Sanki çekilirdi damarda kanlar
Kurt ağzı bağlattı belki düşmanlar
Aşkımı bir türlü söyleyemedim

Pişmanlık boynumda madalya şimdi
Beni engelleyen, durduran kimdi
Haykırmak, söylemek benim işimdi
Aşkımı bir türlü söyleyemedim

Söyleseydim eğer ben en azından
Düşmezdim yollara hayal izinden
Bir ömrü mahvettim dilim yüzünden
Aşkımı bir türlü söyleyemedim

KENAN ÇARBOĞA/ SİVAS

CAHİLİYLE ÂLİMİYLE İSTANBUL
              
Nice yüreklerin birden attığı,
Nice deniz sularından tattığı,
Kıtaları birbirine kattığı,
Yaşayan erenleriyle İstanbul...
 
Anadolu-Rumeli’si yüz yüze,
Akıllısı delisiyle biz bize,
Eskisiyle yenisiyle taptaze,
Ninni söyleyenleriyle İstanbul...
 
Yeditepe şimdi yetmişi buldu,
Nice millet ona kul köle oldu,
Zaman geldi, her yer İslâm doldu,
Göğe uzanan eliyle İstanbul...
 
O bir çiçek, hem sadece koklanmaz,
Nice koklandıkça yine de solmaz,
Onsuz bal arısı kovanda kalmaz,
Çarpan kalbi "Boğaz"ıyla İstanbul...
 
Yine sensin yedi iklim sultânı,
Bütün İslâm Aleminin cânanı,
Senin ile olgunlaştı imânı,
Cahiliyle âlimiyle İstanbul...
 
Bizim aldığımız ilk ve son nefes,
Ancak senin ile var bütün herkes,
Yine varlığınla çıkar en gür ses,
Dillisiyle dilsiziyle İstanbul...
 
Şehitlerdir, köklerine su veren,
Dallarıyla bütün âlemi geren,
Gölgesinde nice sefâlar süren,
Çınarıyla bülbülüyle İstanbul...
 
Sana, seni bizim için koruyan,
Kalpten okunan duaları okuyan,
Eyüp Sultanlara nefes soluyan,
Yaradan o Mevlâ’sıyla İstanbul...
 
Sendin, Muhammed'in(s.a.v.)
gönlüne dolan,
Koçtu İsmail'e(a.s.) mübarek olan,
Fatih'ti, o gönlü hepten dolduran,
Hele Ulubatlı’sıyla İstanbul...
 
Kıyıları cıvıl cıvıl şarkılar,
Sırasıyla önce başlar bir rüzgâr,
Eşlik eder EŞREFÎ’ye martılar,
Yelkeniyle vapuruyla İstanbul...

EKREM GÜRER / YOZGAT