YOZGAT'ın sorunu nedir? diye bir soru sorulmuş olsa, herkes kendi çapında bir yanıt verir. Hal böyle olunca da asıl sorunun 'sorun var!' diyenlerden kaynaklı olduğunu düşünmek, anormal karşılanmaz, sanırım...
Mesleki yaşamım içerisinde her yıl genel bir değerlendirme yapılırdı. Maddeler halinde 'Yozgat'ın Sorunları' başlığı altında, sıralanırdı. 'Yozgatlının önceliği' başlığı altında ise, başka bir sıralama yapılır, halkın beklentileri dile getirilirdi. Her iki listede sıralanan maddeler hemen hemen aynı olurdu. Sadece birisinde ilk sıradaki madde üçüncü sıraya iner, 5'inci sıradaki ilk sıraya gelirdi. Ama sorun ortaktı. Beklenti bir değirinin aynıydı/benzeriydi...
Toplum olarak bireyselleştik. Bireysel düşünüyoruz. Birey olarak taleplerimiz, beklentilerimiz var. 'Yozgat'ın filanca sokağına çamurdan girilmiyor' denilirdi. Şimdilerde, eğer herhangi bir sokakta herhangi bir çalışma yapılmamış ise, 'Yozgat'ta yollar çamurdan geçilmiyor' diye dillendiriliyor. Tam tersini gözardı etmemek gerekir. Hatta tam tersi durumda, 'Onca hizmet verdik, gözünüze dursun' denilebiliyor. Yapılan hizmetin, zirveye çıkarıldığı bile oluyor/olmuştur/olmaktadır...
Bir insanın görevini yapıyor olması, sorumluluğunun gereğini yerine getirmesi, övünülecek bir durum olmasa gerek. Belediyenin sokakları temizlemesi, Karayollarının, İl Özel İdaresi ekiplerinin kapanan yollarda kar/buz mücadelesi yapması kadar doğal bir durum yoktur.  Ama görevini yapanlar, bundan dolayı takdir edilirken, asıl yapılması gerekenler geri plana itilmektedir, farkında olunmadan. Örneğin, mücadele ekibinin can güvenliği hiç düşünülmez, tedbir alınmaz. Benzer durumları çoğaltmak mümkün...