Kendini hiç üzme, gül sen ölürüm
Elini yok yere bulama kana
Yüzüme yalandan gülsen ölürüm
Gönüldeki aşkı, dildeki zarı
Bir kere yüzüne deseydim bari
Gözlerin ecelim ömrümün varı
Azrail gelmesin, gel sen ölürüm
Dilime yasaktın, sır tuttum seni
Sevgimle beleyip uyuttum seni
Uzaktan uzağa büyüttüm seni
Bir kere yanıma gelsen ölürüm
Her defa cevrini döndürdün başa
Neler getirmedin bu garip başa
Lüzum yok silaha, ağuya boşa
Katlime fermansın bil sen ölürüm
Hayaller Kaf Dağı, umutlar ırak
Özlemin acısı bilmez dur durak
Vuslat şöyle dursun sohbeti bırak
Seni sevdiğimi bilsen ölürüm
KENAN ÇARBOĞA/ SİVAS
İKAZ
Benden selam edin büyük başlara
Zerdüşt döllerini öttürmesinler
Bölücü, talancı, başıboşlara
Mübarek vatanı dittirmesinler
Bu necip milleti horlayıp böyle
Her daim sabrını zorlayıp böyle
İzanı bağlanmış birkaç ip neyle?
Kardeş kavgasına ittirmesinler
Kırılan her gönül, vurulan her can
Dökülen gözyaşı, düşen damla kan
Artık son bulmalı çok geç olmadan
Artık başka acı tattırmasınlar
Bu ihanet, bu serkeşlik, dalalet
Yeryüzünden silinmeye delalet
Ya kıyam ederiz ya da kıyamet
Millete illallah ettirmesinler
Bayrak yakmak, asker vurmak
ne demek!
Çocuklara pusu kurmak ne demek!
Halt yemektir bunun adı halt yemek!
Tepemin tasını attırmasınlar
Velhasılı, uzun lafın kısası
Can alanlar düşünmeli kısası
Hüküm versin görklü Oğuz Yasası
Bize darağacı çattırmasınlar
KENAN ÇARBOĞA/ SİVAS