PAŞABAHÇE'nin bu kırılmaz!' diyerek, iki parmağını soktuğu bardakların diplerini birbirine vurmak suretiyle de, söylemine destek veriyordu. Kadın, 'geçen hafta  dükkandan aldım, sıcak suyu koyunca çatladı!' diye karşılık verince, rahmetli babam 'bu Paşabahçe hanım! gidip uyduruk cam bardağı alırsan, eve gitmeden yarısını kırarsın' dedi. Kadın ikna oldu, 6 bardak alıp, uzaklaşırken, iyi bir mal almanın sevinci yüzüne yansıdı.. 
Hemen yan tarafta bekleyen ak sakallı bir yaşlı adam, 'hakkaten kırılmıyor mu?' diye, tezgaha yanaştı. Eline iki bardak aldı, tam ağız kısımlarını birbirine tokuşturup, kırılıp, kırılmadığını kontrol etmeye kalkışmadan babam durumu anlamış olacak ki; hemen 'dur!' diye, sesini yükseltip, engel oldu. Yaşlı adam, 'hani kırılmaz diyordun!' diye çıkışmaya kalkıştı. Babam da, 'senin suratına yumrukla vurursam, ağzından, burnundan kan gelir, karnına vurursam biraz ağrı hissedersin. Bu da öyle!' karşılığını verdi. Pazarlık fazla uzun sürmedi, yaşlı adam da bardakları sardırıp, bedelini ödedi...

ARGE ÇALIŞMASI...

Şefaatli ilçesinde halen Perşembe günleri kurulur, haftalık pazar. O nedenle de 'Perşembe Pazarı' denilir. Rahmetli babam, pazarcılık yapardı. Ankara Çırıkçılar Yokuşunda Gürrses Kardeşler adlı toptancıdan, Paşabahçe ürünlerini alır, pazarlarda satardı. Gürses Kardeşler'in bir de atölyesi vardı. Burada sade gelen cam bardakların üzerine farklı desenler, çarklar marifetiyle yapılır, işlenir, sonra da vitrine çıkartılırdı. İşletmenin ortaklarından Abdullah Gürses, babam gibi birden fazla pazarcı esnafına ürün veriyordu. O nedenle de her seferinde hangi desenli ürünlere talebin olduğunu öğreniyor, bir nevi arge çalışması yapıp, ona göre de üretimi şekillendiriyordu. Babamla birlikte gittiğimizde, Abdullah Gürses, bizi evine davet etti. Sohbet ettiler, babam sorulan sorulara tek tek yanıt verdi. Abdullah Gürses, sohbetin sonunda masa üzerinde duran kocaman bir aletin düğmesine bastığında babamın konuşmasını tekrar dinledik. Hepsini kayıt altına almıştı. Sonradan öğrendim, babamın sesini aldığı aletin adının'teyp' olduğunu.

PERŞEMBE PAZARI..

Şefaatli ilçesinde haftalık pazar, İstasyon Meydanı bölgesinde kurulurdu. Taşkın Koruma kanalı üzerindeki köprünün hemen yanıbaşında da babam tezgah açardı. Yerköy ilçesinde kurulan Çarşamba Pazarı sonrasında akşam trene binen pazarcı esnafı, soluğu Şefaatli de alırdı. Şefaatli'de o yıllarda köprünün hemen başında 'Köprübaşı Lokantası', arka kısmındaki sokakta ise eski bir otel bulunuyordu, pazarcıların kaldığı.. Otelin bulunduğu sokakta yanılmıyorsum 'Sesimiz' adlı bir gazete bürosu bulunuyordu. Dosya kağıdı ebadında, arka ve ön yüzünde yazıların bulunduğu. Sonraki dönemin Belediye Başkanı Selahattin Seydiyaroğlu bu gazetenin sahipliğini üstlenmişti. Şimdi, ilçede bir gazete var mı? bilemiyorum...