GEÇTİĞİMİZ yıl 'Öncelik Hayatın, Öncelik Yayanın' sloganıyla 'Yaya Önceliği Yılı'  ilan edilmişti. Yıl bitti... Yıl bitince yayalara olan saygı da bitmiş...
Sabah mesaisine gitmek zorunda olan insanlar, evlerinden çıkıp, sokağa adımlarını attıklarında, karla karışık yağmur tarafından karşılandı. Onlardan birisiydim. Sokağa çıktım, karla karışık yağmur ile selamlaştım. Lise Caddesi'nden karşıdan karşıya geçmem gerekiyor.  Yayalar yağıştan korunmak için acele ediyor. Araç içerisinde olanlar 'niye acele ediyor!' onu anlamak mümkün değil...
Önce Saat Kulesi istikametinden gelen araç trafiğini bekledim, yaya geçidin köşesinde. Yağış altında ıslanmamak, biran önce karşıya geçebilmek için sürücülerle göz göze gelmeye çalıştım ama nafile. Sağ tarafa bakmak yerine sol tarafı dikizleyerek, ilerliyorlar. Bekledim.. Zorunlu... Fırsatını bulup, koşar adım geçiverdim. Yolun orta kısmına geldim. Bu kez Saat Kulesi istikametine seyir halindeki araçların acelesi var(!). Bakmıyorlar, kafalarını çeviriyorlar. Allah'tan aracın birisi park etmek için trafiği durdurdu da karşıya geçip, soluğu işyerinde alabildim. Bu konuda yalnız da sayılmam. Aynı durumda birden fazla insan, araç trafiğinin geçmesini veya birisinin yağmurun yüzü gözü hürmetine aracını durdurup, yayaların geçişine izin vermesini bekledi. Ama nafile bir beklenişti. Islandık. Sanırım yayaların ıslanmasından, araç içerisinde seyir halinde olanlar çok mutlu olmuşlardır(!)...
Bu yaşanmışlık ile büronun asansörüne binerken geldi aklıma, 'yayalara öncelik' sloganı. Araştırdım. Geçen yıl mış. Geçen yıl 'yayalara saygı' duyuldu, geçişlerine izin verildi(!), 2020 yılına geldik, 'eski çamlar bardak oldu' türküsü moda oldu. Ama araçtan inince sürücüler de yaya...