REFAH, huzur, rahatlık gibi konular gündeme geldiğinde, 'yan gelip yatmak, yatılan yerden para kazanıp, harcamak' gibi bir algıyı kodyor beynimiz. Halbuki refahın, huzurun, rahatlığın, mutluluğun direk kalrışılğı farklılıklar oluşturmaktadır. Bu farklılıklar ortadan kaldırılıp, yeni yüklemler benimsenince üreten değil, üretileni tüketen bir toplum ortaya çıktı.  

Bankada çok parası olanların refah içerisinde yaşadıkları, evinde, işinde sorun yaşamayanların huzuru bulduğu, elde ettiği gelirle geçimini temin edenlerin rahat olduğu düşünülüyor. Sevgi ve mutluluk; karşı cinsten birisinin size olan ilgisiyle sınırlandırarak, yaşamımızı yönlendirip, sürdürüyoruz.

Son zamanlarda Yozgat merkez ve ilçelerinin düne ait fotoğraflarıyla birlikte, bazı bilgiler sosyal medya hesaplarından/guplardan paylaşılıyor. Sadece bakmakla yetinmeyip, satır aralarına, fotoğrafın özelliğine, yansımasına bakıldığında karşımıza üreten, ürtettiği ile mutlu olup, refahı yakalayan, huzuru bulup, rahat bir yaşam sürebilen insanlar çıkıyor karşımıza...

Türkiye'nin önemli tarım bölgelerinden birisi Yozgat. Merkez ile birlikte tüm ilçelerde birden fazla tavuk döner satan işlekmeler mevcut. Hatta biraz daha ileriye gideyim, beldeler de bile tavuk dönerciler iş yapıyor. Peki, Yozgat il genelinde tüketilen tavuk dönerin eti nereden geliyor? Kırsalda dalaşan kaç kanatlı hayvandan yumurta alıp, pazara sunuyoruz? Bunlara kafa yormak gerekmez mi?

Eğer biz tükettiğimiz, pazara sunulan tavuk etini, yumurtasını üretimini yapıp, pazara sunabilirsek işte o zaman refah seviyesine ulaşmak için ilk adımı atmış oluruz. Mutlu ve huzur içerisinde yaşamabiliriz.