İl Sağlık Müdürü Şahin, "Sahurdan sonra uyunup tekrar kalkıldığında bütün ritim bozulmuş oluyor, bu da 10'uncu gün sonunda etkisini göstermeye başlıyor. İnsanların bütün fonksiyonları değişmiş oluyor" dedi.
Şahin, ramazan ayında oruç tutanların uyku düzenlerinde bazı değişikliklerin ortaya çıktığını belirtti. İftar saatinden sonra uyarıcı özelliği olan çay, kahve ve sigara tüketiminde aşırıya kaçılmaması gerektiğini vurgulayan Şahin, şöyle devam etti: "Sahura kalkan kişilerin uykuya dalma süreleri uzar, toplam uyku süreleri ise azalır. Uyku hayatın bütün düzenini etkiliyor. Bu nedenle de uykuya çok değer veriyoruz ama Türk milleti olarak uykuyu çok bilinçsiz yaşıyoruz. Yatak odasında televizyon izlerken uyuyoruz, salonda uyuyoruz, gece yemek yedikten hemen sonra uyuyoruz. Bir şekilde uyku düzenini almadan, sabah yorgun bir şekilde hayata devam etmeye çalışıyoruz. Bu da gün içinde bütün işlevleri etkiliyor. İnsanlar bu nedenle daha sinirli oluyor."
Şahin, ramazanda uyku düzeninde bazı değişiklikler yapmak gerektiğine değindi. Özellikle sahur sonrası uyanık kalmanın önemine işaret eden Şahin, "Ramazanda sahurdan sonra uyumayın. Sahurdan sonra uyunup tekrar kalkıldığında bütün ritim bozulmuş oluyor, bu da 10'uncu gün sonunda etkisini göstermeye başlıyor. İnsanların bütün fonksiyonları değişmiş oluyor" değerlendirmesini yaptı.
"GÜNDÜZ UYUMAYIN"
Hafif yemekler yenilmesini, iftardan sonra ve uyumadan önce en az bir saat dinlenilmesini tavsiye eden Şahin, şunları kaydetti: "Gece uykusu dışında gündüz uyumayın, uzanmayın, uyuklamaya çalışmayın. Gündüz uyumanın, gece uykusu üzerinde negatif etkileri vardır. Oruç nedeniyle sizin için normal olan süreden daha fazla uyumayın veya uyumaya çalışmayın. Yatak odanızın sessiz ve karanlık olmasını sağlayın. Isısını rahat edeceğiniz şekilde ayarlayın. Yatağınızda televizyon seyretme, kitap okuma gibi başka eylemlerde bulunmayın."
"TOK KARNINA ASLA UYUMAYIN"
Şahin, yemek yedikten kısa bir süre sonra uykuya dalan apne sendromlu hastalarda üst solunum yolu kaslarının iyice gevşediğine ve hava pasajının kapandığına dikkati çekti.
Bu nedenle horlama şiddetinin arttığını, nefes durması sürelerinin uzadığını aktaran Şahin, "Nefes durmalarının uzaması, kandaki oksijenin de daha fazla düşmesine sebep olarak hastaların kalp ve damar hastalıkları yönünden riske girmelerine yol açmaktadır. Horlama yakınması olup sabahları yorgun ve baş ağrısı ile uyanan kişilerin, ramazanda mideyi yormayan hafif gıdalar tüketmesi, sahurda aşırı düzeyde yemek yememesi, sahur sonrası tekrar uyumak için yatmaması, gün içinde kısa süreli de olsa uyumaması gerekiyor. Tok karnına asla uyumayın" uyarısında bulundu. Haber Merkezi
