Tutun Hayata Onu sakın Bırakma.
“Hayatın bize ne getireceği belli değildir.
Ona sıkı sıkı tutunmalı ne olursa olsun onu asla bırakmamalısın.” derdi annem.
Onun ne anlattığını anlamazdım küçükken ama şimdi anlıyorum.
Annem sanki başıma gelecek kazayı biliyordu ve bu sözünü bana yıllarca söyledi.
Kırtasiyeye giderken bana araba çarptı.
Gözümü açtığımda hastanedeydim.
Annem babam ve doktorum başımdaydı, annem ağlıyordu babam ise annemi teselli etmeye çalışıyordu.
Doktor bana yaklaşarak durumu anlattı.
Sonra dışarı çıktı.
Bir hafta sonra öğretmenim ve sınıf arkadaşlarım beni ziyaret etmeye geldiler,arkadaşım.
Berra bana boya kalemleri almış. Çok sevinmiştim. Ama sonra aklıma kolum olmadığı gel di.
Üzülmüştüm. Berra üzüldüğümü anlamış ve bana hiç aklımdan çıkmayan şu sözleri söylemişti.
-Ben seni üzülmen için almadım bunları. Senin ne kadar azimli olduğunu bildiğim için aldım. Eminim ki bana eskiden olduğu gibi diğer elinle de resim yapabilirsin.
Berra’nın bu sözleri bana yeniden hayat vermişti.
Şimdi ressamım. Berra ya ve anneme yapıyorum resimlerimi. Umarım sizin içinde bir umut ışığı doğar…
Hülya Altun. /8 – B – 904
Araba Yarışı
Yirmi yaşındaydım. Araba yarışlarını çok seviyordum. Bir gün gazetedeki ilanı görüp yarışmaya ben de katıldım.
Annem ve babamdan zorlada olsa izin almıştım.
Yarış günü gelmişti. Çok heyecanlı bir şekilde yarışıp ikinci olmuştum.
Bu benim için hem gurur verici hem de üzücü bir durumdu. Bana madalya vermek için yanıma gelen adam , bir hafta sonra yine yarışma olduğunu söyledi.
Bu haberi duyunca çok sevinmiştim. Bu benim için bir fırsattı, karar vermiştim bu yarışmaya katılacaktım.
Yarışma gününe , bir gün kalmıştı. Annem ve babam konuştuğumda annem “içinde kötü bir his var , o yarışmaya katılma” demişti.
Ama ben annemi dinlemedim o hayatımı mahveden yarışmaya gittim. Yarışma sırasında bariyerlere çarpıp takla attım. Beni hastaneye götürdüklerinde artık çok geçti.
Doktor kolumu kesmek zorunda kalmıştı.
Annemi dinlemediğim için çok pişmandım. Hayatımın sonuna kadar annemi dinlememenin cezasını çektim.
Çiğdem Sarıkan. 8-B-883
Böyle İyi.
Zamanın birinde bir Nine varmış, yalnız yaşıyormuş ve iki gözü görmüyormuş.
Bu Nine çok uzun yıllar bu ıssız köyde yaşadığı için her şeye alışmış ve mutluymuş.
Köye gelen yabancılar ninenin yanına gelirlermiş ve ona her gelişlerinde hep hediye verirlermiş.
Bir gün bir aile gelmiş , bu ninenin halini öğrenmiş. Yani gözünün görmez olduğunu ama bunun bir çaresinin olabileceğini nineye söylemişler. Nine:
-yok yavrum ben böyle iyiyim. Allahın taktiri böyleymiş. Ben halimden memnunum. Hem elim ayağım tutuyor daha ne isteyeyim, böyle iyi…
Ayşenur Şal.
2017-2018 eğitim-öğretim yılında tüm öğretmen ve öğrencilerimize başarılar diliyorum.
Selam ve dua’larımla.