Reklamın iyisi kötüsü olmaz diye bir tabir vardır ya hani söyleyen çok da yanlış söylememiş.
Bu hafta sosyal medyayı en çok meşgul eden konulardan birisi Yozgat Belediyesi’nin twitter adlı sosyal paylaşım sitesinden attığı tweet’ti.
Facebook ve Twitter başta olmak üzere bir çok haber kanalında Yozgat konuşuldu.
Twitter’dan Yozgat nere diyen Sıla Başkurt adlı kullanıcaya Yozgat’ın koordinatlarının verilmesi komik ve çok zekice bir cevap olarak değerlendirildi.
Yaklaşık 7.000 retweet edildi.
Yozgat’ın adı sadece bu olayda anılmadı. Hutbeden inip cemaatteki yaşlı amcayı tekme tokat döven imamımızda oldukça popülerdi ve bu hafta en çok okunan haberler arasına girmeyi başardı.
Dedim ya reklamın iyisi kötüsü olmaz. Yozgat adını duymayan kalmadı vesselam.
Aslında bu olay içler acısı bir durum Türkiye’de yaşayıp Yozgat’ın nerede olduğunu bilmeyenler var. Kızmayın onlara çünkü Yozgat tanıtım fakiri bir il.
Konya’nın etli ekmeği, Kayseri’nin mantısı, Bursa’nın İskender, Adana’nın Adana kebabı herkes tarafından bilinir.
Peki Yozgat’ın Desti kebabı, Arabaşısı, kavurması kim tarafından biliniyor? Düzenlenen sürmeli festivalleri şehrimizi tanıtmaya yönelik olmadı hiçbir zaman.
Çünkü Yozgat’ın Türkiye çapında tanınan bir şehir olacağına idarecilerimiz bile inanmadılar.
Yozgat’ı Yozgatlı bilir. Bir de şark görevine gelen memurlarımız, tarlada çalışmaya gelen mevsimlik işçiler, askerliği Yozgat’a çıkanlar…
İlimizde turizm yok, sanat etkinliği yok, spor etkinliği yok. Nasıl reklam yapacağız ki.
Abbas Güçlü’yle genç bakış isimli program Yozgat’a konuk oldu. Malum Soma’da ki olayı değerlendirdiler. Bozok Üniversitesinde yapılan program elektrik kesintisi  sebebiyle açık alanda otobüsün önünde yapılmak zorunda kaldı.
Ve sunucu her fırsatta Yozgat’tayız, zor şartlar altındayız diye yineledi. Dedim ya çok düşünmeyin reklamın iyisi, kötüsü olmaz…