Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Ankara Şubesi Genel Kurul çalışmalarına katılmak üzere Salı günü Ankara'ya gidip, dönmek durumunda kaldı.
Hem gidişte, hem de dönüşte, yolu sürekli olarak kullanmak zorunda kalan sürücülere ''Sabır'' dileyip, ''Ne kadar usta sürücüler olduğunu'' tekrar ederken, ''Türkiye'nin en başarılı sürücülerinin'' bu yolu kullanan sürüceler arasından seçilmesi gerektiğine yürekten inandım...
Yol, yol değil...
Tarlaya da pek benzemiyor...
Adı ''Bölünmüş'' ama bildiğimiz bölünmüş yollardan da değil...
Yol ortadan bölünmüş, çocuk mezarları oluşmuş, sürücü birisinden kurtulmaya çalışırken bir diğerinde kendisini bulduğu anda havalanıp, dört teker üzerinde jimnastik hareketi yapıyor...
Bilemem ama eğer hamile bir kadın o yoldan otomobille geçmiş ise kesin erken doğum yapmıştır, diye düşünüyorum...
Ayıptır, günahtır...
Yozgat insanı böylesine bir yolu hak edecek, ne bu iktidara nede bundan öncekilerine bir şey yapmadı, destek vermekten başka...
Denilebilir ki, ''Bu yıl kış şartları çok ağır geçti, o yüzden yollarımız da bozuldu...''
İyi de bu kış sadece Yozgat'ta sert geçmedi ki...
Yozgat'tan çıkıyorsunuz, Samsun-Ankara yol ayrımına kadar yollar tamamen köstebek yuvası...
Sonra çevremizde kar var, yol kuru...
Dümdüz, gidiyorsunuz, sorun yok...
Sadece bu durum Ankara yolu için geçerli değil...
Çorum, Kayseri, Sivas istikametlerine gidildiğinde de durum aynı, değişmiyor...
***
Geçtiğimiz günlerde Kayseri'de düzenlenen etkinliğe katılan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Yozgat'ın Türkiye'nin en güzel illerinden bir tanesi olduğunu belirtmiş. Bekir Bozdağ, "Ben her defasında söylüyorum, birbirimize karşı değil, birlikte daha iyi Yozgat için, birlikte daha iyi Ankara için, birlikte daha güzel bir Türkiye için mücadele etmeliyiz" diye konuşmuş...
"Yozgatlılar Allah razı olsun, bizi her zaman bağrına bastı" diyerek, Yozgat insanının hakkını teslim eden Bozdağ, Yozgat'ın düne göre daha iyi bir durumda olduğunu, yarın da daha iyi bir durumda olacağının altını çizmiş...
***
Bozdağ'ın "Yozgatlılar Allah razı olsun, bizi her zaman bağrına bastı" sözüne takıntı yaptım....
Biz kimleri bağrımıza basarız?...
Dışardan gelen insanları...
Anlaşılan o ki, Sayın Bekir Bozdağ artık kendisini Yozgatlı saymıyor, o nedenle de ''Yozgatlının kendisini bağrına bastığından'' söz ediyor...
Allah yolunu açık, tuttuğunu da altın etsin..
Ne diyelim...
Bu hatırlatmayı yaptıktan sonra dönelim asıl konumuza...
Yozgat gelişmiş, iyi duruma gelmiş...
Acaba biz başka bir yerde mi yaşıyoruz?...
Bu yollar Yozgat'tan değil, başka bir yerden mi geçiyor?...
Kimse kimseyi kandırmasın...
Yozgat'ın geliştiği, kalkındığı falan yok...
Yozgat her geçen gün küçülüyor...
Yozgat'ta insanlar tesadüfen yaşıyor...
Sorumlu yok, sorumluluk yok...
Mazeret çok, çözüm üretip, sorunlarımızı çözecek yok...
Allah sonumuzu hayra getire....