Seçim meydanlarındaki ,vaad ve söylemlerde, akla hayale gelmedik “şunu yapacağız , bunu yapacağız !!!” nutukları sel gibi akmaktadır.
    Bu “cağız, cığızın!” ön girişinde, hiçbir meydandaki vaadlerde;
    “Biz şehirlerimize, kültür evleri, opera, tiyatro salonları yapacağız, çevreciliği ön plana alacağız. Çıplak dağ ve tepelerimizi ağaçlandıracağız, meydan ve park fakiri şehirlerimize, ilçelerimize özen  gösterip , yerel yönetimlere yardımcı olacağız.
    Çocuk gelişim ve bilgi merkezleri açıp, ufuklarını  açacağız. Halkın okuma oranını yükseltmek için, kağıdı ucuzlatıp daha çok kitap, dergi basımını teşvik edeceğiz. Engelli vatandaşlarımızı hapishane hayatı yaşamaktan kurtarıp dışarı çıkmaları için, uygun kaldırımlar, minibüsler, otobüsler yapacağız.
    İmar planlarında ranta değil, şehir plancılığına önem verip,arabesk yapılaşmanın önüne geçeceğiz.Göz boyamak için birkaç park yapıp altyapının ne olduğunu bilmeyen belediye başkanlarına ağır yaptırımlar getireceğiz.
    Tabiat varlıklarımızı koruyacağız, tarihi kalıntılara “taşdır” demeyeceğiz. Toprak altında ki, kalıtıları çıkartmak, insanlığa kazandırmak için, ek bütçe çıkartıp ödenekleri arttıracağız.
    Müşkül durumda kalan, sanatçı ve yazarlarımız için, yurtlar, konuk evleri yapıp, yardımcı olacağız.
    Yerleşim birimlerinden geçen çay, dere, ırmaklarımızın üstüne beton döküp öldürdüklerimizi tekrar dirilteceğiz. Etraflarına çiçek, ağaç dikip şenlendireceğiz.
    Yukarıda yazılanların hiçbirisi yoktur.
    Biz duymadık. Duyan varsa uyarsın.
    Bu yazdıklarımızı yapacaklarında,
    Allahın’a kurban olayım deriz.