Birçok anne-baba evlatlarına kızdığı anlarda, onları ikaz ederken sesimizi yükseltmememiz, bizim kontrolü kaybettiğimizin en açık göstergesidir.
    Hani bir söz vardır ya,” Her doğru, her yerde söylenmez” sözünü duymayan yoktur. Birçok zaman ne kadar haklı da olsak, karşımızda bize kabahatini yüzüne vurmak her zaman doğru olmadığı gibi çoğu zamanda bu tavrımız beklenmedik bir gerginlik ve kızgınlığı da beraberinde getirmektedir.
    Çocuklarımızı yetiştirirken de zaman zaman hata yapar, bazen kızar, bazen üzer, bazen de kırarız. Bu nedenle çocuklarımıza hatalarını anlatırken tıpkı diğer insanlarla iletişimimizde olduğu gibi dikkat etmemiz gereken hususlar vardır.
    Bu yüzdendir ki, evlatlarımızı uyarırken, ölçüyü kaçırmadan doğru yer ve doğru zamanda gerektiği kadar evlatlarımızı uyarabilmek, ebeveyn olmanın öncelikli şartlarıdır. Böyle davranmak hem evlatlarımızı üzmemiş hem de çocuklarımızın iyi bir kişiliğe sahip olmasını sağlamış oluruz.
    Çocuğumuza bir hatasını anlatırken, bağırmamalı ve asla kızmamalıyız.
    Çocuğumuz ile konuşurken, normla ve mümkünse sıcak bir ses tonu ile konuşmaya çalışmalıyız.
    Çocuğumuz ile konuşurken özellikle göz teması kurarak yani, gözlerinin içine bakarak konuşmamız daha etkili bir iletişim sağlayacaktır.
    Çocuğumuz bir hata yaptığı anda ona bu davranışın yanlış olduğunu beden dilimiz ile anlatmalıyız.
    Karşı duygu ve düşüncelerimizi anlatırken kullandığımız ifade tarzımızda çok önemlidir. Biz ne kadar haklı olursak olalım çocuğumuzu suçlamak yerine olay ile ilgili anılarımızı bularak örnekler vererek anlatmalıyız.
    Unutmayalım ki suçlayıcı ifadeler kullanmak ile yaralamış oluruz.
    Çocuğumuza asla olgun bir birey yerine koymayalım.
    Çocuklarımızda olan iletişimimizde” Asla kontrolü kaçırmayalım”.