KENEVİR konusunda Yozgat Bozok Üniversitesi'nin 'ihtisas' kapsamına alınmasına sevinmiştik. Zira, üretimin artacağını, işletme tesislerinin kurulacağını umut ediyorduk...
Olmadı... Olmayacak gibi de görünüyor... Tıpkı, daha önce Patates, Aspir-Kanola, Kıl Keçilerinin tohumlama yöntemi ile Saanen Keçisine dönüştürme gibi bir çok proje ve çalışmada olduğu gibi, beklentiler, düşünceler, çalışmalar havada kalacak görüntüsü veriyor. Neden?
Her şeyden önce bir projenin başarıya ulaşbilmesi için öncelikle paydaşların bir araya gelip, yürütme veya danışma kurulu gibi bir yapı oluşturması gerekiyor. 'Hele bir yapalım, devamı nasıl olsa gelir' anlayışı ile hareket edildiğinde sonuç alınamıyor...
Kenevir bitkisinin ekimi diğer tarım ürünlerinden farklı. Daha fazla paydaşı bulunuyor. Üniversite tek başına işin üstesinden gelebilme şansını yüksek göremiyorum. Yasaklı ve kontrollü ekilebilen bir bitki. O nedenle paydaşlar içerisinde emniyet ve jandarmanın yer alması gerekiyor. Ziraat Odası, Sanayi ve Ticaret Odası da paydaşlar arasında bulunmak durumunda. Zaten Tarım Orman İl Müdürlüğü, bir anlamda zorunlu.
Bunlar bir araya gelmeden, yol haritası belirlenmeden olmaz... Olmuyor... Zira tohum başlıbaşına bir sorun. Bunu aştınız. Ekim tarihi 1 Nisan'da sona erdi. Kimsenin haberi yok. Bunu da çözdünüz. Ektiniz. Kim koruyacak? Nasıl korunacak? Ekim yapan çiftçiyi esrar baronları rahat bırakacak mı?..
Demem o ki; Kenevir konusunda biraz da virüs salgınının yarattığı iklim nedeniyle geç kaldık. Şimdi gelecek yıl için hazırlık yaparken, paydaşlardan oluşan bir yönetim/danışma kurulu oluşturularak, yol haritası belirlenip, yola devam edilmeli...