DÜNYAYI etkisi altına alan Korona Virüs ile mücadelenin devam ettiği şu günlerde, 2002 yılında Tokat-Yozgat-Çorum üçgeninde görülmeye başlayan, ölümcül Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığına neden olan kene tutması ‘yeniden hortladı’ dersek, abartmamış oluruz. Zira, o tarihten bu güne kadar bu konuda önemli mesafeler alındı, çalışmalar yapıldı, farkındalıklar oluşturuldu. Korona Virüs ile mücadele çalışmaları daha ön plana çıkınca, kene konusu ikinci plana itildi, Yozgat’ta bu yıl şuana kadar 3 vatandaşımız hayatını kaybetti. Sadace Yozgat’ta değil, Tunceli, Gümüşhane, Bayburt, Giresun, Bingöl, Erzincan, Tokat illerinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakaları ortaya çıktı. 

BİLİMSEL ARAŞTIRMA

Yozgat ile birlikte ölümcül hastalığa neden kene ile bilimsel araştırmalara 2006 yılından itibaren başlayan, o dönemde Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi olan Doç. Dr. Zati Vatansever, bölgedeki çalışmalarını daha sonraki yıllarda da Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi sıfatıyla devam ettirdi. 2006-2007 yıllarında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığına neden olan Kene ile ilgili Yozgat, Çorum ve Tokat bölgesinde çalışmalar yapan ekipte yer alan Vatansever, ‘’Burada yaşayan yaban hayvanlarının, virüsün varlığını ve kenelerin çoğalmasındaki rolünü araştırıyoruz. Şimdiye kadar birçok örnek aldık. Kenenin çoğalmasında bazı yaban hayvanlarının neden olduğu ortaya çıkıyor. Tavşanlarda yoğun miktarda kene buluyoruz. Tavşan, kirpi ve keklik gibi yaban hayvanları ile bu bölgelerde bulunan evcil hayvanların kenelerin çoğalmasında rolü var’’ açıklamasında bulundu.
Doç. Dr. Vatansever, Keklik, yavru keneler için sadece konak görevini üstlendiğini, Tavşanda ise kenelerin hem ilk gelişimini tamamladığını hem de virüsü alabildiğine dikkat çekti. Vatansever, ‘’Kekliklerin hastalığı taşıyan keneyi yemenin aksine, bunun için iyi bir konak olduğu yönünde gözlemlerimiz var. Bu nedenle, keneyle mücadelede keklik kullanılması yarardan çok, zarar getirebilir. Bunlar bizim ilk bulgularımız, tahminlerimiz. Avcılarımız, keklik ve tavşan ile diğer av hayvanlarını avladıktan sonra kanlarına dokunmamaları gerekmektedir, eldiven kullanmalarında yarar vardır. Bu gibi av hayvanlarının pişirilerek yenmesinde sakınca yoktur, önemli olan yeni vurulmuş hayvanların kanlarına çıplak el ile temas etmemektir’’ uyarısında bulundu. 
Vatansever, Çevre ve Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığının katkıları ile, Ankara Üniversitesi, Fırat Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Adnan Menderes Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi ve Cumhuriyet Üniversitesi tarafından çalışmanın yürütülmekte olduğunun da altını çizdi. 

KENE HASTALIK YAPIYOR

Daha sonraki süreçte Yozgat’a Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi olarak gelen Doç. Dr. Zati Vatansever, 1989 yılından itibaren kene ve kenelerle bulaşan hastalıklar konusunda çalışmalar yapmakta olduğunu, 2004 yılından itibaren ise KKKA taşıyıcısı kenelerle ilgili saha çalışmasında bulunduğunu bildirdi. Vatansever, ‘’Keneler 200 kadar hastalık bulaştırabilmektedir. Ancak son günlerde yaşanan yoğun bilgi kirliliğinden dolayı toplumda kenenin kendisinin hastalık etkeni olduğu gibi bir yanlış kanı yaratılmış ve toplumda paniğe sebep olunmuştur. Oysa ki; keneler bir hastalık etkeni barındırmadığı sürece çok tehlikeli değildir, ender olarak alerji ve felce neden olabilirler. Keneler taşıdıkları mikropları vücuda tutunup, tutunmaz vermezler. Bunun için biraz zaman gereklidir. Bazı baktariyel hastalıklarda bu süre 48 saat kadar uzun olabileceği gibi, bazı viral hastalıklarda bu 6 saate kadar düşebilir. Buradan da kenenin ne kadar çabuk çıkarılırsa hastalık riskinin o kadar düşük olacağı ortaya çıkmaktadır’’ ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Vatansever, kenelerle bulaşan hastalıklar söz konusu olduğunda, öncelikli olarak toplumun bilinçlendirilip, keneden korunma yöntemlerini kullanmasının sağlanması gerektiğine vurgu yaptı. Vatansever, ‘’Bizim de bunu yapmamız gerekir. Diğer taraftan bu hastalıkların birçoğu kene sayısının artışı ile ilgili olduğu için buna yönelik tedbirler alınmalıdır. Bu amaçla hayvanların et ve sütte kalıntı bırakmayan ilaçlarla yaz boyunca ilaçlanması en etkili yöntemdir. Geniş doğal alanların ilaçlanması kesinlikle doğru değildir. Bunun yanında küçük park ve mesire yerlerinin çevreye zarar vermeyecek ilaçlarla ilaçlanmasında sakınca yoktur’’ diye konuştu.

HER KENE MİKROP TAŞIMAZ

Doç. Dr. Zati Vatansever, vücudumuza kene tuttuğunda korkmamak gerektiğine işaret ederek, ‘’Her kenede mikrop yoktur. Kene ne kadar çabuk çıkartılırsa hastalık riski de o kadar azdır. Keneyi çıkartmak için herhangi bir uzmana gerek yoktur. Herkes kendi kenesini çıkartabilir. Zaten, kırsal alanda yaşayan insanlarımız bunu çok iyi yapabilmektedir. Ancak, burada dikkat edilmesi gereken, kenenin üzerine herhangi bir kimyasal madde uygulamamaktır. Keneyi parmaklarımız yardımı ile çıkartmak en kolay ve etkili yoldur. Burada dikkat edilmesi gereken, parmaklarımız ile kene arasına ağaç yaprağı, eldiven, naylon parçası, peçete gibi bir bariyerin konulması gerekmektedir’’ ifadelerini kullandı. 
Doç. Dr. Vatansever, KKKA hastalığının kırsalda yaşayan, tarlada çalışanların hastalığı olduğunu, şehirlerdeki panik gereksiz olduğunu söyledi. Vatansever, ‘’Kırsalda yaşayan insanlar çocukluklarından beri tarlada çalışırken her gün üzerinden kene toplar, buna alışkındır. Bu yüzden de keneyi hastalıkla bağdaştırmazlar. Bazen keneyi geç fark ettikleri de olur. Bu durumda mikrobu aldılarsa bir-kaç gün içinde ateş, baş ağrısı ve aşırı kırgınlık gibi belirtiler oluşur. Ancak, kırsaldaki insanlarımız bu gibi belirtileri genellikle ciddiye almazlar, 'tarlada çalışırken terledim, rüzgar vardı, kırılmışım biraz' deyip, geçiştirirler. Oysa ki, bu belirtileri bir kaç gün önceki kene tutması ile bağdaştırıp, doktora gitseler, erken müdahale şansı olacaktır'' şeklinde konuştu.

TOPLANTI YAPILDI

Yozgat'ta 2008 yılında, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı ve Hastalığın Taşıyıcısı Olan Kene ile Mücadele konulu eğitim toplantısı düzenlendi. Yozgat, Tokat, Kırşehir, Nevşehir, Amasya, Sivas, Çorum, Kırıkkale ve Çankırı, Tarım İl Müdürlükleri Hayvan Sağlığı Şube Müdürleri ile Veteriner hekimler katıldı. Toplantıda, Kafkas Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zati Vatansever ve Tokat Tarım İl Müdürlüğü'nde görevli Veteriner Hekim Şenel Çavuşoğlu, katılımcılara KKKA Hastalığı ve hastalığın taşıyıcısı olan keneler ile mücadele konularında ayrıntılı bilgiler verdi.

KENE ÇIKARTMA APARATI

Yozgat Valiliği, 2009 yılında Bozok Üniversitesi, Türkiye Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Vakfı işbirliğiyle kentte ‘Keneyle Mücadele Seferberliği’ başlatıldı.
TAÇSAV Başkanı Prof. Dr. Hasan Acar, keneyle mücadele seferberliği kapsamında Çekerek İlçesi'nde, bütün evlere kene çıkartma aparatı dağıtacaklarını söyledi. Prof. Dr. Hasan Acar, “Kene ile mücadeleyle ilgili el ilanı ve Çekerekli bir doktorun icat ettiği kene çıkartma aparatı bütün evlere dağıtılacak. Kene insan vücudundan ne kadar kısa sürede uzaklaştırılırsa o kadar iyidir” dedi.
Prof. Dr. Hasan Acar, bugüne kadar Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığında Yozgat’ta birçok kişinin yaşamını yitirdiğini, hedeflerinin KKKA hastalığından ölüm oranını sıfıra indirmek olduğunu söyledi.