KORONA Virüs ile mücadele sürecine odaklanınca, yıllardır başımızı belası olan ‘Kene Tutması’ konusunu ikinci plana ittik. İlgili kurumlar, her ne kadar gerekli uyarıları zamanında yapmış olsalar da, birinci derecede gündemi hep Korona Virüs ve tedbirleri meşgul etti.
Ekonomik sıkıntılar, işyerlerinin kapatılması, insanların bir bölümüne sokağa çıkma kısıtlaması getirilmesi gibi konular devreye girince, yaşamımızda önemli bir yer tutan Kene olayı fazlaca dikkate almadık. Daha doğrusu ‘sokağa çıkmıyoruz, piknik yapmıyoruz, tarlaya gitmiyoruz’ gibi varsayımlar üzerinden hareket etmeyi tercih ettik. Hal böyle olunca da bireysel önlem konusunu ‘es’ geçtik.
Korona virüs konusunda da aynı vurdumduymazlığı yaşayacağımızın bir göstergesi, kene tutması ile ilgili davranış biçimimiz. İnsanoğlunun düşmanı bu hastalıklar. Düşmana karşı tedbirli olmak gerekir. Sessizlik hakim olsa da havaya, tedbiri elden bırakmamak gerekir. Şuan insanoğlunun düşmanı Korona Virüs ve bölgemiz insanının düşmanı ise Korona ile birlikte kenenin neden olduğu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı. Her ikisi de ölümcül.
Ne olursa olsun, aklımızın bir kenarında düşmanımıza karşı tedbir paketini elimizin altında tutmak durumundayız. Dikkate almayıp, süreç içerisinde edindiğimiz alışkanlıklarımızdan vazgeçtiğimiz an düşmanımızın gırtlağımıza sarıldığını görebileceğimizi bilerek, hareket etmek durumundayız. Kene konusunu ikinci plana ittik. Süreç içerisinde edindiğimiz alışkanlıklarımızdan vazgeçtik, ihmal ettik. Sonuçta iki insanımız kene tutması sonucunda hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin…