Zaman söz dinlemiyor, son süratle geçiyor,
Ayda, mevsimde, yılda arıyorum Allah'ım.
Yaş ilerledikçe göz bin zorlukla seçiyor,
Gönülde açan gülde arıyorum Allahım.

Doğduğum gün başladı bendeki bu arayış,
Yaz mevsimi yaksa da, dondursa da kara kış,
Ahirden ahirete süregelen bir akış,
Aşkla çağlayan selde arıyorum Allah'ım.

Bu dünyada insana yegâne gerçek yârsın,
Günahları affeder, sevapları sayarsın,
Kâinatı yarattın, her tarafta sen varsın,
Dağda, yamaçta, belde arıyorum Allah'ım.

Küçücük bir çocukken anneme sordum seni,
Yaşlandıkça anladım hayatı yeni yeni,
Artık sana adadım bu yüreği, bu teni,
Saçımdaki ak telde arıyorum Allah'ım.
****
Beraat gecesinde, günah sevap kefende,
Ölenin üstündeki helâl olan kefende,
Yer ile gökyüzünde, müspet bilimde, fende,
İzninle esen yelde arıyorum Allah'ım.
 
Ramazan'da, Kurban'da, kandil gecelerinde,
Dilimin döndüğünce Kur'an hecelerinde,
Dağların, tepelerin hem en yücelerinde,
Petek üstünde balda arıyorum Allah'ım.

Harika'yım emelim; kavuşmak Rab'bim sana,
Aşkın kalbime düştü gezerim yana yana,
Himmetinden, affından bir damla düşse bana,
Adını kalpte, dilde arıyorum Allah'ım.

HARİKA UFUK / ADANA

YAŞAYAN OYUNLARIMIZ
Yazın kışın hiç fark etmez aslında,
Ebe ecdat, baba oğul neslinde,
Hep yutulur bir eğlence faslında,
Çok güzeldir Arabaşı Yutması.
    Yiğit delikanlıyım diyenler girer,
    Baba, oğul, kardeş, yeğenler girer,
    Palaska-kemerli giyenler girer,
    Çok can yakıcıdır Kayış Sopası.
Yere oturarak halka çevrilir,
Ebe şakacıktan üste devrilir,
Bilemeyen ebe diye çevrilir,
Bir kurnazlıktır Mendil Saklaması.
    En tepeye çıkar büyük merdiven,
    Dayanmaz sonunda çorap, eldiven,
    Geceleri bile süren serüven,       
    Zordur Merdivenle Kızak Kayması.
Taş üstünde sert vurulur çeliğe,
Yılan gibi bazen girer deliğe,
Bağ-bahçeyi geçer düşer keliğe,
Çocuk işi Çelik Çomak Oyunu.
    İki gurup adamlarını seçer,
    Fazıl Küçük ile Makaryos geçer,
    Birbirini sanki döverler, biçer,
    Tarihi anlatır Kıbrıs Oyunu.
Koyun keçi aşık kemiği işi,
Oynar, para, eşyası olan kişi,
Kazananı belirler kemiğin gelişi,
Bir tür kumar Aşık Atma Oyunu..
    Çiğdemler takılır diken çalıya,
    Girilmez köpekli olan avluya,
    Yağ, bulgur, buğday konur torbaya,
    Bir berekettir Çiğdem Gezdirmesi.
Güzün başlar kış çıkana dek sürer,
Ayıdan tut çoban gelin de girer,
Gençler bütün hünerlerini serer,
Gezici tiyatro Sayı Gezmesi.
    Gece gündüz, büyük küçük farketmez,
    Bu oyun, kız, erkeği ayırtetmez,
    Bir kez ebe olan sanki seyretmez,
    Hoş eğlencedir Kör Ebe Oyunu.
Çoluk çocuk kandırmaca oyunu,
İzleyeni güldürmece oyunu,
Yüzüstüne yatırmaca oyunu,
El el üastünde kimin eli vardır.
    Doyma bilmez mala mülke vardır ya,
    Hak hukuku tanımayan vardır ya,
    Oyunda da mesaj vermek kârdır ya,
    Derstir büyüklerin Sınır Atması.
Hem bir tiyatro hem bir kabiliyet,
Garipse, fakirse işte nihayet,
Zengine, ağaya dönük mahiyet,
Gençler ile Kız Kaçırma Oyunu.
    Eşrefi hiç beğenmez laf atmayı,
    Yaparız yazık ki atıp tutmayı,
    Beceri sanarız argo katmayı,
    Sürer gider bir Laf Atma Oyunu.
EKREM GÜRER/ YOZGAT