Birden fazla medeniyete evsahipliği yapmakla kalmayıp, farklı medeniyetlerin de başşehirliğini de üstlenmiş, tarih öncesinden günümüze kadar yerleşim alanı olarak kullanılmış Yozgat; ''Turizm sektöründen pay alabilir mi?.''
Yozgat birden fazla medeniyete evsahipliği yapmasının yanında, Avrupa'da bir aile tarafından kurulan ilk ve tek şehir olma özelliğini de elinde bulunduruyor. Çapanoğlu ailesi tarafından imar edilip, geliştirilerek, bir zamanlar Türkiye'nin önemli ticaret merkezi konumuna getirdiği Yozgat'ın öncelikle tarihinin çok iyi irdelenmesi gerekir.
Bunu yapacak olan kurum ise 10 yıl öncesine kadar matematik kökenli isimler tarafından, günümüze kadar ise vekaleten yönetilmektedir. Kurumsal yapı, neredeyse ''Tabela'' konumundan öteye gitmemektedir. Sorun sadece kurumsal yapının direksiyonunda kimin olduğu değil, kurumun teknik ve idari yapısının eleman bakımından da yetersiz olması, bırakılmasıdır.
Yozgat Valisi Abdülkadir Yazıcı, kendisinden önce görev yapan meslekdaşları gibi, Yozgat'ın deniz-güneş-kum ile sınırlı turizme alternatif olabileceğini belirterek, bu yönde projelerin hazırlandığını, uygulamaya konlacağını söylüyor. Hazırlanan projelerin devreye girmeden önce, gerçek anlamda turizm sektöründen pay alınabilmesi için öncelikle kurumun yapısal konumunun masaya yatırılıp, ''Tabela''  olmaktan kurtarılması gerekmektedir. Aksi durumda sonuç alınması mümkün görünmüyor.
Diğer taraftan, Yozgat'ta turizm faaliyetlerine yönelik sivil çalışmalarda yeterli değil. Yozgat'a gelecek turist kafilesinin konaklama süresi sabahtan akşama sınırlı. Zira, konaklama tesislerinden, ticari hayata kadar, lokanta ve benzeri işletmer turizm konusu unutmuş bir durumda faaliyetlerini içe dönük, yani Yozgat insanına yönelik olarak yürütmektedir.
Temsilcimiz Yimpaş Yozgatspor Süper Lig'de mücadele ettiği dönemde, Yozgat'a gelen üç büyük takımları takip eden basın mensuplarına yemek yedirecek yer bulamadığımızı düşündükçe, durumun ne kadar vahim olduğunu anlatma ihtiyacı duydum.
İlk bakışta işletmeleri suçlayabiliriz ama kurumsal yapının tam olarak işlevini yapmamış olması da buna neden olmuştur. Emniyete gelen bilgilerden ne kadar taraftarın geleceğini öğrenebilen lokantalar hazırlık yapmasına karşın, yetersiz kaldı. Diğer lokantalar ise, durumu normal gün olarak algılayıp, hazırlık yapmadı. Halbuki, konu hakkında kurum devreye girip, işletmeleri bilgilendirme imkanı vardı. Yapmadı, yapamadı, sorun yaşandı.
Yozgat'ın kalkınması, gelişmesi, ekonomik yönden de güçlü hale gelmesi için turizm ve tarım sektörlerinin geliştirilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu konuda adımların, birinci basamaktan sonra atılması sonucunda bugüne kadar bir arpa boyu yol olamadık. Yozgat alternatif olabilir, ama öncelikle buna siyaset kurumunun inanıp, gereğini yapması gerekmektedir.