20 Nisan 2009 yılında Sayın Hüzeyin Konak ile yaptığımız röportajı yeniden yayımlıyor Kendisine Allah’tan rahmet diliyoruz.
    Bürokrat kimliğinin yanısıra yazar olarak da tanınan Vali Yardımcısı Hüseyin Konak’la İleri Gazetesi olarak özel bir görüşme yaptık. Hüseyin Konak’la söyleşimizde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başlattığı “Türkiye Okuyor, Haydi Okumaya!”  kampanyasını ve yazar kimliğini konuştuk.
    Yaptığımız keyifli söyleşide Hüseyin Konak Yozgat’ın kendisine olumlu katkısınından, saz çalmayı öğrenmesinden ve türkü sevdasının Yozgat’ta başladığından da söz etti.
    İLERİ- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
    H. KONAK- 1967 yılı Zonguldak Gökçebey ilçesi doğumluyum. İlkokulu ve ortaokulu Gökçebey'de okudum. Liseyi Çelebikol Lisesin'de, yüksekokulu da İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nde  okuyup 1990 yılında mezun oldum.
    1992 yılında kaymakam olarak İçişleri Bakanlığı'nda bulunduktan sonra sırasıyla Yozgat Saraykent, Hatay Hassa, Karaman Başyayla İlçelerinde kaymakam olarak görev yaptım. 2007 yılında  Yozgat'a vali yardımcısı olarak atandım. Evli ve 2'si erkek, biri kız üç çocuk babasıyım.
    İLERİ.-Saraykent ilçemizde kaymakam olarak görev yapmışsınız. Yozgat'ı genel anlamda nasıl buldunuz? Kültürel değerleri sosyal yaşamı, insani ilişkileri ile  genel bir değerlendirme yapar mısınız?
    H. KONAK- Yozgat'ta bulunmak bana çok şeyler kazandırdı. İnsani ilişkileri, sosyal yapısı, kültürel değerleri ile çok şey kazandım. Yozgat'ta bir çok konuda kendimi geliştirdim.  Kendimi geliştirecek imkanlar buldum.
    Bunu tüm samimiyetimle ifade etmek istiyorum. Yozgat bana güzel şeyler kazandırdı. Özellikle edebiyat ve sanat çalışmaları bakımından bende ciddi gelişmeler oldu.
    Mesela saz çalmayı ben Yozgat'ta geliştirdim. Türkülere merakım burada başladı. Rahmetli Nida Tüfekçi'yi kendime örnek aldım. Sazı ve sözüyle beni etkiledi. Türk Halk Müziğine ilgim burada arttı.
    Yozgat'ın zengin bir kültürel yapısı var. Kültüre, sanata, edebiyata yatkın bir il. Bu değerleri yaşatan insanları var, bu bizi mutlu ediyor.
    İLERİ- Efendim, şahsınızın bürokrat kimliğinin yanı sıra yazar-şair kişiliği de var. Aynı zamanda bildiğim kadarıyla çok okuyan bir insansınız. Bizlere ve gençlere örnek oluyorsunuz. Hangi tür eserleri okumayı seviyorsunuz?
    H. KONAK- Bilimsel kitaplar ilgi alanımı oluşturuyor. Bunun yanı sıra tarihi eserleri, roman hikaye kitaplarını okuyorum. Türk ve dünya klasiklerini okudum, bunlar arasında çok hoşuma gidenler oldu.
    Mesela Suç ve Ceza, Hacı Murat, Yaprak Dökümü severek okuduğum eserler oldu.
    Ben okumaya üniversite 2'nci sınıfta başladım denilebilir.  İstanbul'da okurken, Beyazıt'ta Sahaflar Çarşısı vardır, buraya çok takılırdık. Koliler dolusu kitap alır okurdum. Kitap sevdam Sahaflar Çarşısı'nda başladı.
    Size bir anımı da anlatmak isterim. Sahaflar Çarşısı'na ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın kitap satış noktalarına takılırdık.
    Bir gün kitaplara fazla dalmışım, tüm paramı burada harcadım. Memleketim Zonguldak'a döneceğim, otobüs bilet paramı bulamadım. Bu benim için güzel bir anı olarak kaldı.
    İLERİ- Türk Toplumu maalesef kitap okumuyor. Okumayan, yazmayan bir toplum olduk. Okumadan gelişme, kalkınma olmaz, bunu biliyoruz. Sizce  topluma ve gençlerimize kitap okumayı  sevdirmek için ne yapmalıyız?
    H. KONAK- Kitap okumayı çok önemsiyoruz. Okumayı sevda haline getirmek zorundayız. Kitap olmadan gelişme, kalkınma olmaz, buna katılıyorum. Okuma önce ilkokulda başlamalı, ilkokul öğretmenleri kitap okumayı sevdirmeli, her okulda kütüphane, her sınıfta kitaplık olmalı...  Devamı yarın