Baharın gelişiyle birlikte kutlanan Hıdırellez'in hikâyesi, İslamiyet öncesi döneme kadar uzanıyor. Adını Hz. Hızır ve Hz. İlyas'ın birleşiminden alan Hıdırellez, yeni bir dönemin başlangıcını, baharı müjdeliyor.

“BOLLUK VE BEREKETİN SİMGESİ, HIDIRELLEZ”

Kırklareli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Üren, Hıdırellez'in eski Türk inancının Anadolu'da İslam'la yeniden şekillenip Orta Asya'da olduğu gibi şölen havasında baharın gelişinin kutlanması olduğunu belirtti.

Umut Üren, Hıdırellez'in Orta Asya, Ortadoğu, Anadolu ve Balkanlar'da kutlanan mevsimlik bayramlardan biri olduğunu söyledi.

Hıdırellez kavramının Türk dünyasının ortak olarak kullandığı bir kavram olduğunu ifade eden Üren, Hızır ve İlyas peygamberlerin buluşmasını simgeleyen Hıdırellez'in iki peygamberin isminin halk söyleyiş biçiminden doğduğunu belirtti.

Üren, Türklerin Orta Asya'daki konargöçer hayat sürdürdükleri andan itibaren Hıdırellez'i, baharın canlanışı, doğanın kendine gelişi, uyanışını çok renkli bir şekilde kutladıklarını vurguladı.hıdırellez bayramı müjdeledi (2)

"YARDIM BEKLEYENLERİN İMDADINA YETİŞECEK BİRER FİGÜR"

Türk dünyasında Hızır ve İlyas'ın nebi, ulu bir kişi, bir veli olarak tanımlandığını ifade eden Üren, şunları kaydetti; "Hızır'ın karada, İlyas'ın sularda zorda kalan kişilere yardım ettiğine inanılır. Yardım bekleyenlerin imdadına yetişecek birer figür olarak algılanır. Baskın inanış Hızır ve İlyas'ın yani insanlara yardım eden zor günde imdadına yetişen iki ulu kişinin bu bayramın temelini teşkil ettiği yönündedir. Türkler Orta Asya'da sadece konargöçer bir hayat sürdürmediler. Sadece hayvancılığa bağlı yani sürü ekonomisiyle hayatlarını idame ettiren insanlar değildi. Belirli bir ölçüde tarım da gerçekleştiriliyordu ve hem tarımsal ürünlerin bolluk ve bereketi hem de sahip oldukları birinci derecede ekonomik kaygıları olan hayvan sürülerinin bereketi bir sonraki yıla daha verimli bir hale girebilmesi adına bu tip doğanın uyanışını, mevsimsel değişiklikleri büyük bir bayram havasında kutluyorlardı."

"ATEŞ SAFLIĞI, TEMİZLİĞİ İFADE EDER"

Üren, eski Türk inancında ateşin bir arınma unsuru olarak görüldüğüne dikkati çekti.

Proje için Ürdün ve İtalya'dan Sorgun'a geldiler! Proje için Ürdün ve İtalya'dan Sorgun'a geldiler!

Hıdırellez'deki ateş motifinin geçmiş kültürlerle alakalı olduğuna işaret eden Üren, "Köktürk'lerde, Hun'larda hatta Moğol boylarında da ateşi arınma unsuru olarak görüyoruz. Bunların yurduna gelen bazı elçilerin ateşler arasından geçirilerek hakan sarayına alınması gibi inançlar söz konusu. Ateş Türk toplulukları için saflığı, temizliği ifade eder. Güneşin yeryüzünde temsilcisidir. Bu anlamda oradaki eski inanç Hıdırellez ile birlikte Anadolu'da yeniden yorumlanmıştır" dedi.

Üren, yine ateş gibi suyun da mitolojide önemli bir yeri olduğunun altını çizdi. Haber Merkezi/AA

Editör: İleri Sosyal