Ne çirkin, ne ukela, ne anlamsız ve küstah bir kelimedir bu biliyormusunuz.
    İnsanların gönlünden uzaklaşan, en tepeden bakabilmek için layık olmadığı yüksekliklere tırmanılan, dahada kötüsü bu gibi ayak takımlarını himaye eden, gölgesinde barındıran makamlar ne aşağılık makamlardır biliyormusunuz.
    Geçtiğimiz günlerde Batıkent-Gimat kavşağında anormal ses çıkaran, gaza yüklenerek trafiği ve müdavimlerini taciz eden bir zibidi tayfası önünde bekleyen arabaların yüzünden kırmızı ışıkta beklemek zorunda kaldı.
    Yani en önde olsa kırmızı ışık, polis falan dinleyeceği yok. Önünde bulunan yaşlı amcaya karısının yanında  “Ulan moruk, mız mız gelişinden belliydi tam önüme uyuşacağın” falan diye aşağılayıcı kelimeler kullanıyordu.
    Her yönüyle Anadolu insanı tipinde bir polis trafikteki akışı ayarlarken zibidiler bu sefer polise çattı.
    Polis “Sabırlı ol kardeşim, görüyorsun tıkanıklığı açmaya çalışıyoruz” dedi.
    Zibidinin yanında oturan diğer asalak zibidi “Bana bak lan polis, sen benim kim olduğumu biliyormusun? sepetinle, semerinle 1000 km öteye atarım seni” dedi. İdealist, mert, ahlaklı ve onurlu polis;
    “Belliki birinin itisin, çarşıda pazarda senin gibi itleri o dediğin sahipleri ellerinde naylon torba ve bir ellerinde zincirle gezdiriyor, sen ipinimi kırdın” dedi.
    Hepimiz alkışladık ve galeyana gelen bir iki vatandaş zibidileri tartaklamaya kalkıştı.
    Taşkınlıkları ve trafikte panik yarattıkları gerekçeleriyle araçları kenara çekilerek bir güzel ceza uygulandı.
    Bu gibi sahneleri görünce insan kendini yaşadığı ülkede dahada güvende hissediyor.
    Kan emici hortumcu asalakların enikleride piyasada kol gezerlerse biz ve çocuklarımız hangi mantığa hizmet edecek.
    Koskoca şehri köy ağası çocuğu zihniyetiyle yönetmeye kalkışanlar teşhir edilmeli, halkın sevgisinden uzaklaştırılmalı.
    Yoksa ölene kadar başımızda, ölene kadar cebimizde yaşarlar.
    Vatanını en çok seven görevini en  iyi yapandır.
    Anadolunun kuş uçmaz kervan geçmez yerlerinde cehaleti yok etmeye çalışan idelaist öğretmenlerimiz, aklın ve bilimin yerine hürafaların, asalakların, liyakatsiz kişilerin hükmetmesini engelleyen askerimiz, polisimiz, bilim adamımız, mühendisimiz, ilimle, fenle, teknolojiyle, sporla, sanatla donanımlı öğrencilerimiz, insanlarımız çoğaldıkça haşaratla mücadele daha akıllı ve daha duyarlı yapılacaktır.
    Yüce Allah'ın eşsiz faziletlerle yücelttiği insanın birbirlerine kulluk yapma veya yaptırma gayretlerini hangi şiddette cezalandıracağı aşikardır.
    Yönetmeye, hükmetmeye, doyumsuz ve limitsiz insanoğlunun eline hak ettiğinden fazla fırsat verilmemesi, liyakatından yükseğe çıkartılmaması, herkesin ve her şeyin dişiyle, tırnağıyla, aklıyla ve icraatıyla konuşlandırılması gerektiği bir kez daha kanıtlanmış bir gerçek olarak karşımıza çıkmıştı.