KORONA Virüsü tedbirleri kapsamında 65 yaş ve üzeri, ardından da 20 yaş ve altındakilerin sokağa çıkmasına sınırlama getirildi. Hergün her yerde 'Evde Kal' sloganı mevcut... 
Bu salgın geçinceye kadar, zorunlu olmadıkça sokağa çıkılmamalı. Bana kalırsa süreç sonrasında da, süreçte edindiğimiz alışkınlarımızı devam ettirmeliyiz. Sosyal mesafe konusunda biraz daha seçici davranabiliriz. Hergün sabah, öğle, akşam ellerimizi sabunlu su ile mutlaka yıkamaya devam etmeliyiz. Temizlik kurallarına uyumluluğumuzdan vazgeçmemeliyiz. Bunlar en bildiklerimiz... 
Bunda sorun yok. Ancak, 'Evde Kal' çağrılarının yanında yasal zorunluluk getirilen yaş gurupları evinde 7/24 oturacak. Kitap okuyacak. Kendisini meşgül edebilecek çalışmalar yapacak. Ev işleriyle kendisini meşgül edecek. Daha ne yapılabilir? Bilemiyorum. Ama bu ne zamana kadar, böyle devam edecek! Bunları bir gün-iki gün, üç gün yaptınız. Boş zamanlarınızda uyudunuz, dinlendiniz. Ötesi yok. Sıkılganlık baş gösterecek. Bu kez evde kalanlarda psikolojik dengesizlikler başlayacak...
Evde kalanların boş zamanlarını değerlendirebileceği tek eğlencesi şuan için televizyon. Ama gelin görün ki; televizyon kanallarında takip edilen dizilere ara verilmiş durumda. Aklı başında bir dizi, film yok. Dönderip, dönderip aynı filmler, aynı programlar yayınlanıyor. 'Çevir Kazı yanmasın' muhabbeti...
RTÜK ne iş yapar? Televizyon kanallarından çuvalla para alıyor. En azından bu topladığı paraların bir bölümünü bugünler için harcama imkanı yok mu? Televizyon kanallarını destekleyerek, yerli-yabancı farklı sıkmayacak, evde kalanların ilgisini çekebilecek filmler, programlar devreye sokulamaz mı?...