Altın fiyatlarındaki yükseliş üretici ve tüketicileri farklı arayışlara itiyor.
    Üreticiler, daha hafif ürünlerin üretimini tercih ederken, tüketiciler de 1 gramlık altınların yarımının üretilmesini talep ediyor. Yetkililer, ekonomik krizle beraber altın fiyatlarının yükseldiğini, fiyatların düşmesinin beklenirken 1400 ons/dolarları gördüğünü ifade ederek, ekonomik krizin yarattığı sıkıntıların sona ermemesi halinde altın fiyatlarının önünde hala bir yükseliş trendi bulunduğunu, fiyatların düşmesi için piyasanın rahatlaması, altının "güvenilir liman" olarak görülmemesi gerektiğini söyledi.
    Yetkililer, altının "güvenilir liman" özelliğini devam ettirdiği sürece uluslararası piyasalardaki paranın belli bir bölümünün altına kayacağını belirterek, şu görüşleri dile getirdi:
    "Ne zamana kadar? Faizler yükselmeye başlayınca bu sefer enflasyon algısı oluşacak. Altın enflasyonu da sever. Altın fiyatları, faizlerin belli oranlara çıkıp enflasyonu dengeleyip ve yatırımcıların faize yöneleceğe döneme kadar yüksek seyreder. Bu nedenle 2-3 yıl daha altın fiyatlarının yüksek seyredeceğini düşünüyorum. Avrupa'daki sıkıntıların devam etmesi halinde altın fiyatlarının 1800 ons/doları görmesi muhtemel... Ama bu uzun vadede kalıcı olmayacaktır. Altın yatırımcılarının bu yıl da altından çıkmamalarını öneriyorum."
    Altın fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle talepte azalma olduğunu dile getiren Yetkililer, sektörün 3 yıl öncesine göre üçte bir oranında pazar kaybettiğini, hafif ürünlere yöneldiğini, firmaların daha hafif ve satın alınabilir ürünler ürettiğini ifade ederken, "Fiyatlar arttıkça gramlar hafifletildi ve belli bir sınıra gelindi" dedi. Yetkililer, üreticilerin pırlanta alanlarını genişlettiklerini, pırlanta satmayan bazı firmaların buradaki fırsatı görüp bu ürünü portföyüne eklediğini ve pırlantada daha uyun fiyatla ürünler geliştirdiğini anlattı.
BATI HAFİF, DOĞU AYARLI ALTIN
SEVİYOR
    Yetkililer, krizden sonra Türkiye'ye Batı'dan gelen turistlerin genellikle hafif ve uygun fiyatlı ürünleri tercih ettiğini, Doğu'dan gelenlerin ise yine yüksek ayarlı altın almayı sürdürdüğünü ifade ederek, şöyle dedi:
    "Altın fiyatlardaki yükseliş gramları düşürdü. Gramlar düşünce ciro miktarımız ve karlılık azalmaya başladı. Adet bazında aynı adedi satıyor olmamıza rağmen gram hafiflediği için satışlarımız neredeyse yarıya düştü. Krizle beraber Jival'in satışları da yüzde 30 kayıp yaşadı. Geçen yıl itibariyle bunun yüzde 20'sini geri aldık. Sektör şu anda üçte bir kapasiteye düştü, üçte iki kaybetti."
    Türk halkında altına karşı bir tutkusu olduğunu, altın hangi fiyata gelirse gelsin bu tutkusunun hiçbir zaman bitmeyeceğini savunan Yetkililer, altının yatırımcısına hiçbir zaman kaybettirmediğini, vatandaşın, bütçesi elverdiği ölçüde altın alımına devam ettiğini söyledi.
    Altın fiyatlarındaki yükselişe karşın bundan sonra sektörün artık kayıp yaşamayacağını, küçük de olsa artışlarla yukarı yönlü gideceğini düşündüğünü ifade eden Yetkililer, kriz yılı 2009'da milyarlarca liralık altının yastık altından çıkıp sisteme girdiğini, ancak yastık altından çıkan altının eşe, dosta borç olarak verildiğini, bu nedenle kriz aşıldıktan sonra tüketicinin piyasaya verdiği bu borcun geri ödeneceğini, yastık altındaki altının hiçbir zaman azalmayacağını düşündüğünü kaydetti.
ÇEYREK ALMAKTA ZORLANANLAR GRAM ALTINLARA YÖNELDİ
    Yetkililer, altın fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle düğün törenleri için çeyrek almakta zorlanan vatandaşların gram altınlara yöneldiğine işaret ederek, "1 gramlık altın satan kuyumcuların sayısında artış var. 2 yıl öncesine göre satışları 5 kat artan 1 gramlık altınların, fiyatlar biraz daha yükselirse, ons'u 1.600-1.700 dolara gelirse, yarım gramı da yapılabilir. Tüketicilerden bu yönde talepler gelmeye başladı" dedi.
    Yetkililer, Türkiye'de Batı'ya doğru gidildiğinde tüketicilerin küçük parça ve kıyafeti tamamlayan, Doğu'da ise gösterişli ürünleri tercih ettiğini söyledi.
Editör: TE Bilişim