KORONA Virüs salgını kapsamında alınan tedbirler nedeniyle yeni öğretim yılının nasıl olacağı konusunda bir dizi çalışmalar yapıldı. Yapılan çalışma ve belirlenen yeni yöntem, velileri haklı olarak endişelendiriyor.
Öğrenci velilerinin çoğunluğu 'çocuğumu bu durumda okula göndermem!' düşüncesiyle hareket ediyor. Yüzyüze eğitime pek sıcak bakmıyor. Uzaktan Eğitim modeli de istenilen sonuca hasıl olmadığı görüldü. Ama süreç içerisinde yeni bir modelin devreye sokulması, gelecek nesillerin eğitimsiz kalmaması gerekir.
Milli Eğitim Bakanlığı, alışılagelmişin dışına çıkmamak için direniyor. Dün olduğu gibi, sahada çalışanların görüşlerini almak yerine masa başında sorunu çözme eğilimi hakim. Türkiye'nin coğrafi yapısı, iklimi, gelenekleri, kültürü her bölgeye göre değişiyor. Bu değişik iklim ve kültürde görev yapan öğretmenlerin görüşleri doğrultusunda bir rota belirlenebilirdi. Tercih edilmedi. Masa başında sorun çözülmeye çalışıldı/çalışılıyor. Ya tutarsa...
Yozgat'ı baz alarak değerlendirdiğimizde durum biraz daha vahim gibi görünüyor. Özellikle sonbahar-kış-ilkbahar döneminde hava sıcaklıkları oldukça değişken. Çocuk, okula sıkı sıkaya giyinip gidecek, yüzyüze eğitimini aldıktan sonra giysilerini koltuğunun altına alıp, dönüş yapacak. Veya tam tersi durum söz konusu olacak. Virüs denilen illet gözle görülür değil. O nedenle, gribal enfeksiyon durumu söz konusu olacaktır. Yaşadık, biliyoruz. Bu tüm aileyi endişelendirdiği gibi, aynı okuldaki öğrenci velilerini de etkeliyecektir. Bence yaz dönemi/açıkhava eğitim olmalı...