Hatırlıyorum, ilk teşvik yasası çıktığında ANAP iktidardaydı. Yozgat Milletvekili Lütfullah Kayalar'da kabinenin bir bakanıydı.
O yıllarda, kalkınmada öncelikli iller sıralamasında 3'üncü bölgede yeralan Yozgat'ın en azından 2'inci bölgeye taşınması gerektiği savunuluyordu. 5 bölge vardı, birinci derecede Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bulunan iller, ikinci bölgede yine aynı bölgedeki diğer iller. Üçüncü ve dördüncü bölgede ise Yozgat, Kırşehir gibi iller yer alıyordu.
Nasıl bir hesap yapılarak, Yozgat'ın kalkınmada öncelikli iller sıralamasında üçüncü sıraya konuldu bilinmiyor. Aslında kalkınmada öncelikli illere ne gibi teşviklerin verildiği noktasında da fazla bilgiye sahip değildik. O nedenle de kimse ilgilenmiyordu.
Kayalar, kendi bürokratları ile bir teşvik taslağı hazırlattı, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz'a sundu. Bu sunumu yaparken, kalkınmada öncelikli iller arasındaki  dengesizliği gündeme getirip, illerin DİE verilerine göre sosyal ve ekonomik kalkınmışlıkları dikkate alınarak, teşvik edilmesi gerektiğini savundu. Hazırlanan bu taslak üzerinde gerekli çalışmalar yapıldıktan sonra uygulamaya konuldu.
Yozgat bu teşvik yasası ile bölgede tek olma özelliğine sahip bulunmasına karşın, ekonomik krizler nedeniyle istediği yatırımı alamadı. İstihdam sağlandı ama kriz nedeniyle istihdama yönelik kurulan yatırımlar iflas edip, kapandı.
O dönemde muhalefet konumunda olan bugünki iktidarın geldiği siyasi oluşum, yeni teşvik yasasına şiddetle karşı çıkarken, Yozgat'taki mahalli temsilcileri, ''İktidar Yozgat'ı dilenci gibi görüyor, sadaka veriyor. Bu yasada Yozgat'ın yer alması iyilik değil, Yozgat'ın ne kadar geri kaldığını göstermektedir. Her alanda geri kalmış bir bir ile kim gider?'' diyerek tepki gösteriyordu.
Haksızda sayılmazlardı...
Hele hele bugün gelinen noktada ne kadar haklı olduklarını görmekteyiz, yaşamaktayız. Yozgat'a o günlerde yatırım gelmediği gibi, bugünler de de yatırım gelmedi, gelmiyor. Ama bu tez ortaya atılırken, karşılığında ne yapılacağı konusunda kimse bir şey söyliyemiyor, başka çarenin olmadığı da sesli olmasada kapalı kapılar ardından konuşulup, bundan Yozgat'ın en iyi şekilde yararlanması gerektiğine dikkat çekiliyordu.
O yıllardan kalan teşvik döneminin artık sonuna gelindi. Yatırımcıya, işletmeciye sağlanan teşvikler 31 Aralık tarihi itibariyle sona eriyor. Daha önce de bu aynı şekilde gündeme gelmişti, ''Kalktı, kalkıyor'' denildi ama süre uzatıldı. Şimdi tekrar uszatılması isteniyor.
Uzatılır mı?..
Uzatılabilir...
Ancak çözüm mü?...
Orası meçhul...
Yozgat ve Yozgatlı ''Dilenci'' gibi hep el açıyor, talep ediyor. Taleplerinin karşılığını bir türlü alamıyor. Yozgat'ın bulunduğu konumdan kurtarılması için köklü, uzun vadeli çözümler üretmek yerine, teşviklerin peşinde koşuluyor. Teşvikler çıkıyor, uygulamaya konuluyor, ''Bu sefer olacak'' deniyor ama yine olmuyor...
Dönüp duruyoruz, bakalım...