FIKRASI da var ama 'Bu çorba daha çok su götürür' deyimi genel olarak bir konunun birden fazla yorumlanabilecek olması için kullanılır. Yozgat'ın her yıl değişmeyen nüfus erozyonuna uğraması yetmiyormuş gibi, gelecek yıllarda 'kaç kişinin daha' göç kervanına iştirak edeceği varsayımının yapılıyor olması, konu üzerinde daha çok kalem oynatabileceğimiz anlamına geliyor...
Bir Allah'ın kulu da çıkıp, 'Yahu bu ilden insanlar neden göç ediyor?' sorusunun yanıtını bulup, gidişata 'dur' deme ihtiyacı duymuyor. Ama Yozgat'ın mevcut nüfusundan daha fazlasının Ankara'da ikamet etmesi, dünyanın her bölgesinde mutlak bir Yozgatlının yaşaması gerçeği ile avunmaya devam ediyoruz...
Yozgat'ın havası da suyu da dolayısıyla yaşam tarzı ve insanları da farklılık göstermektedir. Bir taraftar Karadeniz, diğer tarafta Doğu Anadolu, bir taraftan Akdeniz ikliminin hakim olduğu bir il burası. Bu ilin özellikleri, göç nedenleri masaya yatırılıp, ihtiyaçlarının, önceliklerinin belirlenmesi gerekir. Yozgat bir tarım ve hayvancılık bölgesidir. Toprağı beketlidir. Türkiye'nin tüm tarımsal üretimi çeşitliliğinde yer alan ürünlerin yüzde 90'ınından fazlası bu topraklarda yetiştirilip, üretilebilme imkanı vardır. Yapılan deneme ekimleri de bunu göstermektedir...
Yozgat'taki eğitim sistemini genel eğitim sistemi içerisinde değerlendirip, harman yapmaya bile ihtiyaç duymazsanız, ilkokulu bitiren birisi bile gözünü devlet kapısına dikmekten öteye gitmez. Bu ilde yaşayan herkes -istisnalar kaideyi bozmaz- devlet kapısında iş arıyor. İstediği işi bulamayanlar, bitli yorganını sırtına sarıp, büyük şehirlere göç ediyor. Bir ömür sarındığı o yorganı gittiği şehirde kısa sürede yakma imkanı bulduğu için diğerleri de onu takip ediyor...