BALIK suya bırakılan yemi almak istediğinde başına nelerin gelebileceğini bilmektedir ama buna rağmen o yemi alma içgüdüsünü yenemez. Üstelik bir saniye önce arkadaşının başına gelenleri de yakından takip etmiştir. Buna rağmen suya bırakılan yemi almaktan vazgeçmez. Biz bu durama ''Balık aklı deriz'', sonrasında gülüp, geçeriz. Fakat bize vermiş olduğu dersi görmezden geliriz. Çünkü bizlerin de aklı balık aklından pek farklı değildir.

Son günlerde aktif siyasetin içerisinde olanlarda bir hareketlilik söz konusu. Özellikle iktidar partisindeki hareketlilik içerisinde ''Ne olacak? Kim olacak?'' sorularının yanıtı aranıyor. Farklı söylemler söz konusu. Ortaya atılan isimler ve yaşanılan gelişmeler var. Bu gelişmeler kapsamında dünün unutulduğu gözleniyor. Daha önceki il başkanları atamaları, belediye başkanı seçimleri, milletvekili sıralamaları gibi bir çok deneyim yaşandı. Bu deneyimlerden hareket edildiğinde, bugün isimleri öne çıkanlardan herhangi birisinin il başkanı olarak atanıp, seçime gidilme ihtimali bulunmuyor. Kaldı ki; ilk günlerde öne çıkan bir çok isim şimdilerde ikinci plana itildi. 

Sokaktaki vatandaşın gündeminde ise siyaset yok. Covit-19 salgınının yarattığı sıkıntılar var. Evine ekmek götürebilmek için mücadele edenler var. Hergün gelen zamlar karşısında aldığı maaşı eriyen, borçlarına yetişemeyen, aldığı krediyi ödeyemeyen insanlar var. O nedenle vatandaşın siyaset diye bir derdi yok. Süreç içerisinde de olmayacak gibi görünüyor.

Yozgat'ta iktidar partisinin il başkanı kim olur? Olmadan filanca olur demek mümkün mü? Belittiğim üzere hafızayı yoklayın, o zaman anlarsınız.