19'UNCU düzenlenen Aydıncık Uluslararası Kazankaya Kanyon Kültür ve Sanat Festivali’ne davet edilmiştik. Şair dostum Osman Yüksel Ağabeyle sözleşip Aydıncık minibüsüne bindik. Tıklım tıklım dolu olan bu araçla maceralı bir yolculuğa çıktık. Trafik adına mutlu olmasak da Aydıncığı görünce yüzümüze bir tebessüm geliverdi. Yeşillik, Karadeniz sahillerini andıran güzel bir manzarayla karşılaşmıştık. Doğa güzelliğinin gökyüzü ile bütünleşip muhteşem bir uyum sağladığına tanıklık ettik.
Festivale ses sanatçılarının yanı sıra şair ve yazar dostlarımız da davet edilmişlerdi. Biz de bu kapsamda festivalin onur konukları arasında yerimizi almak istedik. Tatlı ve şiirin bir Anadolu ilçesiyle tanışıyorduk. İlçe merkezinde şair dostlarımızla buluştuk. Belediye Başkanı Ahmet Koçak bey bizleri güler yüzle karşılayıp: “ Hoş Geldiniz” dediler. Tarihi bir mekan olarak  restore edilen “ Aydıncık Kültür Evinde” toplandık. Aynı zamanda burası Ametist taşı hediyelik eşya işlemeciliği ve sergi alanı olarak kullanılıyormuş. Hoş, ilgi çekici,  güzel ve ilçe adına umut vadeden bir mekân… 
Kültür Evine Yozgat Valisi Kemal Yurtnaç ve ekibinin gelişi ile birlikte mekân kalabalıklaştı. Bu ara biz de Kültür Evini gezmeye fotoğraflar çekmeye başlamıştık. Kültür Evi Ametist Taşı işlemeciliği ile takıdan kolyeye birçok ürünle buluşmuş halkın beğenisine sunulmuştu. Aydıncığa gelen yabancıların hediyelik eşya alımında öncülük edebilecek  güzel bir mekân olarak tanzim edilmiş, ilgimizi çekti ve bir hayli de mutlu olduk. Taş işlemeciliğinin mükemmel  örnekleri vardı burada. Ametist taşı Kazankaya Kanyon vadisinden temin edilip ustaca işleniyor ve konukların beğenisine sunuluyordu.
Şair ve yazar arkadaşlarımızla Kültür Evini gezdikten sonra çay muhabbetine başladık. İlçeye gelen dostlarımızla tanışıyor, kucaklaşıyor ve kaynaşıyorduk. Misafirlerin ilçenin güzelliğinden ve hoş havasından duydukları memnuniyeti dile getirip Aydıncık; şehirlerin gürültüsünden ve çirkinliğinden uzak yaşanılacak bir yer diyorduk... O akşam ilçe meydanında konser ve Festival programı başlayacaktı. Hazırlıklarımızı yapıp alanda erken saatte yerimizi aldık.
Şair Osman Yüksel, Ahmet Seven ve Şeyhmus Çiçek’le ön sıralara yakın bir noktaya oturduk. Şölenlerin muhteşem ekibi: Yozgat Mehter takımı elemanları heybetli görünümleriyle alana teşrif ettiler. Tarihi yeniden canlandıran ve yüreklerimizi hoplatan:” Desdur, haydi Ya Allah!” haykırışı hepimizi uyandırmaya yetti. Mehter  Takımı gösterimi ile büyük alkış aldı. Bu ara meydanı göz ucumla izliyordum, alan tıklım tıklım dolmuş, muhteşem bir manzara hasıl olmuştu. Protokol bölümü de başta Yozgat Valisi olmak üzere, ilçe amir ve müdürleri, çevre belediye başkanları ve konuk şair ve yazarlarla dolup taşmıştı.
Aydıncık Belediye Başkanı Ahmet Koçak ilçeye yaptıkları hizmeti dile getirip katılımcılara teşekkür etti. Yozgat Valisi Kemal Yurtnaç da Kültür Evini açmanın mutluluğunu ve Ametist Taşı işlemeciliğin İlimize getireceği heyecanı vurguladı ve hediyelik eşya konusunda Yozgat Turizmine sağlayacağı faydayı ifade etti. Başkan Ahmet Koçak’ın hizmetlerinin takdire şayan olduğunu belirtti. Aydıncık Kazankaya Kanyon Festivalinin ilk akşamında şair ve yazarlar şiirlerini yorumladılar. Güzel ve duygu yüklü şiirler ardı ardına sıralanıp Aydıncıklılar’ın beğenisine sunuldu. Şairlerin coşku dolu seslenişleri halkın alkışı ile yankı buldu. Kucaklaşmanın, dostluğun, kardeşliğin ve muhabbetinin zirveye çıktığı festivalde, herkes mutlu ve herkes sevinçli gözüküyordu. Ülkenin sıkıcı ve hırçın geçen seçimlerden sonra elbette huzura ve sevince- kucaklaşmaya ihtiyacı vardı. Bir anlamda bu tür şenlikler kardeşlik tutkalı oluyor, insanları birbirine yaklaştırıyordu….               (Devam Edecek)