TÜRKİYE’nin iki ilinde sağlıklı bir şekilde yürütülen yeşil kuşak projesinin birine sahip olan Yozgat, hiç kimse farkına varmasa da 1972 yılında başlayan çalışmalar 1999 yılından itibaren hız kazandırılan alışmalarla ilin dört bir yanı yeşil bir çerçeveye alındı. Ortasında ise yeşil bir inci gibi yükselen 1600 rakımlı Yozgat Çamlığı turizmin merkezi olmaya aday gösterildi. 
1972 yılında başlayan Yozgat Yeşil Kuşak projesi 264 hektarlık çamlık milli parkına 302 hektarlık alan ilave yapılarak başlatılan çalışmalar, son yıllarda çok daha büyük bir hız kazandı. Ağaçlandırma Başmühendisi Hüseyin Kozan, bakanlık tarafından başlatılan çalışmaya çamlık yakınlarındaki at çayırı mevkiinde ağaçlandırma çalışmaları yaptıklarını ve 270 hektar alana ağaç dikimi gerçekleştirdiklerini söyledi. 
Kozan, "Yozgat yeşil kuşak çerçevesinde 80 hektar rehabilitasyon merkezi arkasında, 12 hektar alan huzur evi arkasında maliye ormanı oluşturuldu. Nohutlu tepedeki 70 hektarlık alana erozyon çalışması yapıldı. Bunun yanı sıra Galata Çamlık Otel karşısındaki 150 hektar alanda yine ağaçlandırma çalışması yapıldı. Orman Genel Müdürlüğü tarafında kirazlı Göletinde yapılan 425 hektar alanlık ağaçlandırma ile Yozgat'ın çevresinde büyük bir yeşil kuşak oluşturuldu. Bu çalışmalara en son ilave olarak Yozgat Cezaevi çevresindeki 165 hektarlık alanda eklenince Yozgat çevresine 1532 hektar alana yaklaşan Yozgat çevresinde bir yeşil kuşak oluşturuldu" dedi.

ÇAMLIKTA BİTKİ VE KUŞ TÜRÜ
Türkiye’de milli park fikri özellikle 1950’li yıllardan sonra uygulama alanı buldu, farklı özellikteki alanlar bu kapsama alındı. Yasal anlamda ilk koruma statüsü Yozgat Çamlığı’na verilerek, bu alanın korunması, sürdürülebilir kullanımı, yakın çevresine rekreasyon imkanlarının sağlanması amaçlandı. 
Türkiye’nin ilk milli parkı Yozgat Çamlığındaki bitki ve kuş çeşitliliğini belirlendi. Yaban hayatının tanıtılmasında, anlaşılmasında ve doğanın korunmasında, milli parkların öneminin tartışılmaz olduğuna dikkat çekildi. 1958 yılında ilan edilen ilk milli park olan Yozgat çamlığında 400-500 yıllık karaçam ağaçları, kuş, sürüngen, memeli, kırmızı orman karıncaları ile önemli bir faunaya sahip olduğu kaydedildi. 
400-500 yaşlarında olan karaçamların, en büyüğünün 4 metre 90 santim olmasına rağmen, hala tohum verme, büyüme yeteneğine sahip olduğunun da altını çizildi. Bitki türleri arasında karaçam, sarıçam, toros sediri, mavi ladin, katran ardıcı, bozardıç, meşenin 4 çeşidi, ıhlamur, alıç, ahlat armudu, titrek kavak, geyik elması, çakal eriği, yaban kirazı olarak adlandırılan mahlep, bedem, akasya gibi ağaçlar dahil toplam 216'nın üzerinde bitki türü bulunuyor. Bunun 28 türü yöreye özgü endemik tür. Toplam 72 kuş türü bulunan Çamlık, şehrin farklı bölgelerinde bulunan 74 ayrı çeşmeye su kaynağı olarak da dikkat çekiyor. Geçmişte halkın yaz sıcaklarında kar ihtiyacını karşılayan 16 ayrı kar kuyusu bulunuyor. Bunun iki tanesinin içi temizlenip, gün yüzüne çıkartıldı. 

KEÇİLER RAHAT VERMİYOR 
Yozgat Orman İşletme Müdürlüğünün keçilerle başı dertten bir türlü kurtulamadı. 50-60 santim boyundaki bu hayvanların 2 metre yüksekliğindeki fidanın süngülerini yiyebilme becerisi göstermeleri, yetkilileri kara kara düşündürürken çeşitli tedbirleri de gündeme getirdiler. Sorumluluk sahasına giren 95 bin hektarlık ormanlık alandan 30 bin hektarlık bölümü bozuk bataklık ormanı olduğunu belirten Orman İşletme Müdürü Mehmet Erol, bu ormanların keçiler yüzünden zarar geldiğini ileri sürdü. 
Bozuk bataklık alanlarında sürülen ıslah çalışmaları sonucunda her yıl bin 500-3 bin hektarlık alanın kazandırıldığını, sürgün verme yeteneğini kaybetmiş köklerin canlandırıldığını kaydeden Mehmet Erol, bu çalışmaların vatandaşların sorumsuz davranmaları yüzünden heba oyduğunu ifade etti. Her yıl 100'ü aşkın sürü sahibine suç zabtı tanzim edildiğine dikkat çeken ve 5 bin dolayında keçinin zarara yol açtığının belirlendiğini söyleyen Erol, bu sene başlatılan çalışmalar çerçevesinde 180 köy muhtarına köyde keçi beslememesi için yazı gönderdiklerini söyledi. Erol, yapılan çalışmalarla birlikte merkez ve çevresindeki köylerdeki keçi sayısını 16 binden 8 bine çektiğini anlattı. 
İşletme Müdürü Erol, "Sorumluluk bölgemiz içerisinde keçilerin büyük oranda zarar verdiğinden hareketle, bu hayvanlara özel tedbirlere başvurmayı kararlaştırdık. Öncelikle işletme mıntıkamızda ne kadar keçi olduğunu tespite çalıştık. Araştırmalarımızda Yozgat merkezde ve Kadışehri, Çekerek, Aydıncık, Yerköy, Sorgun ile Şefaatli'de toplam 16 bin keçi olduğunu belirledik. Keçilerin ormanlara zararı çok büyük oluyor. Sanıldığı gibi 50-60 santimetre boyunda hayvanlar değil bunlar. Ağaçların tepesine tırmanarak 2 metre boyundaki fidanın sürgülerini yiye bilmektedir. Hatta kış aylarında yiyecek sıkıntısı çeken keçiler, ağaçların tomurcuklarını dahi yiye bilmektedir. İç Anadolu Bölgesi'nde bilhassa Yozgat'ın içerisinde bulunduğu mıntıkalarda ormanlarda gördüğümüz çalılaşmış, bodurlaşmış, yarım metre, 1 metre kadar gerilemiş ağaçların tek sebebi, keçilerdir. Bu 16 bin keçinin ormandan bir defa geçtiğini düşünürsek, Yozgat ormanlarında keçi zararı görmeyin orman kalmaz. Keçiler fidan sürgülerine, 6 yaşına kadar zarar verebilir. 6 yıllık süre içerisinde keçilerin bir ormandan 5-10 dakika geçtiğini düşünmek, o ormanın geleceğinin yok olduğunu görmektir. Ormanların bodurlaşarak varlıklarını devam ettiremeyecek seviyede zayıflaması, erozyona davetiyedir. Dolayısıyla ormanların zarar görmesiyle meydana gelen erozyonların sebebi de keçilerdir. Yozgat Orman İşletme Müdürlüğü sorumluluk alanında yer alan95 bin hektarlık ormanlık alandan 30 bin hektarı bozuk, bataklık ormanlardır. Bozuk, bataklık ormanlar keçiler yüzünden meydana gelmektedir.  Bu ormanların süratle boylukları tamamlanarak, sürgün verme yeteneğini kaybetmiş olan köklerin canlandırılma kesimi yapılıp, ıslah edilmesi lazım, biz her yıl bin 500 ila 3 bin hektar olmak üzere enerji ormanı tesisi çerçevesinde bu ormanları verimli hale getiriyoruz. Ancak keçilerini otlatmaya devam eden vatandaşlar yüzünden bu çalışmalarımız nispeten boşa çıkmaktadır. Bu otlatma devam ettiği sürece, yaptığımız enerji ormanı tesisi, diğer bir ifadeyle, ormanların ıslah ve imar edilmesi çalışmalarının hiçbir anlamı kalmaz. 1999 yılı içerisinde köylerde keçi bulunan 180 köy muhtarına keçi beslenmemesi hususunda yazılar gönderdik. 16 bin olan keçi sayısını kararlı ve istikrarlı çalışmalarımız neticesinde bu sayıyı 8 bine indirdik. Hayvancılığı geliştirmek devletin görevleri arasındadır. Ancak bir taraftan hayvancılığı geliştirirken, diğer taraftan da başka bir yeri yıkmak mümkün değildir. Keçilerin ormanlara yaptığı zarar, hayvancılık yönünden ekonomiye kazandırdıklarının yanında çok fazladır. Bu sebeple Yozgat merkez ve ilçe köylerinde keçi sahiplerinin keçilerini orman içinden yada yakınından geçirmemeleri gerekir. Yada satmalıdırlar’’ ifadelerini kullandı.