8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Gazze’de yaşanan katliama dikkat çeken Memur Sen Yozgat Kadın Komisyonu Başkanı Elif Tumgan, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Yozgat Memur Sen Kadın Komisyonu olarak tüm dünyanın gözü önünde Gazze’deki katliamlara, Doğu Türkistan’daki zulme tepkimizi koymak için toplandık” dedi.
Tumgan yapmış olduğu basın açıklamasında; “Gazze'de şehit edilen kadınların, minik yavruların, gencecik kızların, delikanlıların, onurlu erkeklerin, dermansız yaşlıların yasını tutmak; kanadından vurulan kuşun, toprağından sökülen fidanın, ateş düşen toprağın, tarumar edilen şehirlerin, yerle bir olan insanlığımızın ağıtımı yakmak için geldik. Doğu Türkistan'da hürriyetleri kısıtlanan, zulüm altında inleyen soydaşlarımızın sesi olmak için bir araya geldik. Ahmet Yasin'in şikâyetini hatırlatmaya, Filistin'e, Gazze'ye, Aksa'ya, Doğu Türkistan'a umut, anaların feryadına çığlık olmaya geldik. Çünkü biliyoruz ki susarsak bebekler ölür, susarsak çocuklar öksüz kalır, susarsak kadınların onuru çiğnenir” ifadelerini kullandı.
“SİZİN CANINIZ BİZİM VİCDANIMIZ”
Susmayarak vicdanlara dokunacaklarını belirten Başkan Tumgan, “Sizin canınız bizim vicdanımız, aasp edilen evleriniz bizim ayıbımız, poşetlerdeki bebekleriniz bizim de evladımız. Susmayacak haykıracak, kurumuş vicdanlara dokunacağız. Gözümüze uzak gönlümüze yakın Doğu Türkistan'dan yükselen çığlığın sistematik olarak uygulanan tecrit ve soykırıma Cumhuriyet Meydanı'ndan buradan ses vereceğiz. Dünyanın gözü önünde Gazze'de bir insanlık dramı yaşanıyor. İşgal altındaki Gazze'de bebekler hür doğmuyor, 29 günde 3 binden fazla bebek ve çocuk katledildi. Fosfor bombaları altında nefessiz, enkaz altında soluksuz kalan ciğerpareler ya kayıp, ya ölü, ya yaralı. O kadar çok öğrenci öldü ki, okullarda ders döneminin bittiği açıklandı. Gazze'de okula gidecek çocuk kalmadı. Siyonist katiller, dünya savaşlarında görülmemiş bir canilik sergiliyor. Hastaneler, okullar, mabetler bombalanıyor; Filistin halkı ölüsüne bile tek parça ulaşamıyor. Genç kızların çeyiz sandıklarına füzeler yağıyor. Ne cenazesini yıkamaya suyu var ne sarmaya kefeni. Beşiklere mermi, kundaklara kan doldu. Ölen annelerin karınları yarılıp, bedeni morarmış bebekler çıkarıldı. Yarabbi! Bu ne büyük bir imtihan! Canı cehenneme rahat uyuyanın. Kapısını örtenin, perdesini çekenin canı cehenneme başkasının yangınıyla evini ısıtıp yemeğini pişirenin” şeklinde konuştu.
“GAZZE'DE İNSANLIK ÖLÜYOR”
Aksa’nın 48’den beri işgalcilerin kirli postallarıyla çiğnendiğinin altını çizen Tumgan, “İşgal tam, 75 yıldır Kudüs'te kol geziyor. Her metre karesinde Müslümanın ahı, mazlumların kanı olan Gazze, bugün yine ateş altında. Günlerdir canlı yayınlarda korkunç bir vahşet izliyoruz. Bombalama sonrası kimliklerini tespit edebilmek için, aileler çocuklarının kollarına adlarını yazıyor, Gazze'de ölen sadece masum siviller değil, Gazze'de insanlık ölüyor! Filistin'de anne isen yerleşimci diye yanına bir hırsız koyarlar. Komşun bu, iyi geçin derler, kontrol noktaları kurarlar mahallende her yere. Ölümü aşa aşa çocukların okula ulaşır evladın vurulsa kabahat, kaçsa kabahat, ölse kabahat, hakkın yok, hürriyetin yok, huzurun yok. Zillet ve ölüm arasında tercihini yap denmiş, baban, oğlun, kocan, Aksa'da kıyama dursa, terörist ilan edilmiş” dedi.
“YIKILMIŞ EVLERİNİN ANAHTARLARINI TAŞIYORLAR”
Tumgan, “Ekmeğine acı, evladına ölüm, düğününe bomba, pazarına kan bulaşmış. Ama Filistin'in yiğit kadınları, üçüncü bir yolu seçiyor sinmiyor, susmuyor, korkmuyor! Filistin'de anneler, direnişi bir kurşun gibi taşıyor yüreklerinde, vatanı, toprağı, tarihi var kalbinde kurşun sesi olsa da her yerde direniş var ninnisinde, kızlar çeyiz sandığına, imanımı koyuyor, aşına, tuz diye direnişi ekliyor. Göğsüne, şükür diye bir muska takıyor. Bu koca yürekli kadınlar, enkazların arasında ekmek pişiriyor. Bu elleri öpülesi analar, harabeye dönmüş evlerinde çocuklarını yıkıyor. Kameralara evladının cesedini gösterip ‘Bu bebek mi terörist’ diye haykırıyor! Ve bu mücahideler, erlerini toprağa verirken ‘Allah bize yeter o ne güzel vekildir’ diyor! Bombalar altında bile ‘Filistin vatanımız, hiçbir yere gitmiyoruz’ diyen yiğitlerden korkuyorlar, ‘İki çocuğum da Aksa'ya feda olsun’ diyen analardan korkuyorlar. Nakbe'de sürgün ettikleri Filistinlilerin imanından korkuyorlar ki onlar hala boyunlarında, yıkılmış evlerinin anahtarlarını taşıyorlar, bütün bebekleri öldürseler de, bir Musa hayatta kalacak diye korkuyorlar Gazze'de bombayı, Aksa'da feryadı, Kudüs'te esareti artıran, suç ortağı firmaları hep birlikte boykot edeceğiz” diye konuştu.
“ALIŞVERİŞ LİSTEMİZDEN YAHUDİ ÜRÜNLERİ EKSİLECEK”
Alış veriş listelerinden Yahudi ürünlerini eksilteceklerini ifade eden Tumgan şu ifadeleri kullandı; “Soykırımcı katil kadın askerlerin ‘Menünü büyüt, füzelerimizi artır, İsrail'e yardım et’ çağrısına en büyük cevabı vermiş olacağız! Yıkacağız bu sahte düzeni, son bulacak düzenbazlık. Siyonizmin kalbine sapladığı kelimelerle haykırıyoruz füze sizden taş bizden, kılıç sizden kan bizden, ateş sizden can bizden defolun! Nerede yaşayacaksanız yaşayın ama durmayın artık aramızda! Nereden çağıracaksanız çağırın ecelinizi, kirletmeyin güvercin ellerimizi. Çekin elinizi ekmeğimizden ve tuzumuzdan. Yaramızdan, suyumuzdan ve toprağımızdan. Alın hissenize düşeni de kanımızdan, silin hatıralarımızdan tüm resimlerinizi. Emin olun defolacaklar kardeşlerim ve biz, dünya gözüyle göreceğiz, güneşli aydınlık günleri. Filistin'de zeytinlikler yeşerecek, meyveye duracak turunçlar, çocuklar Mescidi Aksa’nın bahçesinde koşturacaklar. Cıvıltıları tüm dünyayı saracak kırlangıçlar kıble mescidinden Kubbetus Sahraya selam taşıyacaklar. Boyunlarında evlerinin anahtarını taşıyan kadınlar, gül şehrine selametle dönecekler. Bir cuma vakti buradaki tüm kardeşlerimle, saf tutacağız ilk kıblemizde işte bu yüzden, öfkemizi de umudumuzu da her dem taze tutacağız!”
