Kentsel dönüşümle ilgili kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu tarafından kabul edilerek yasa haline geldi. Önceki yasa (6306 sayılı kanun), rezerv alanlarının sadece kamu arazisi olmasını öngörüyordu. Ancak yeni yasayla birlikte özel mülkler de rezerv alanı ilan edilebilecek. Bu, bütün değerli alanların ve kent içinde potansiyel olarak yüksek kıymete sahip olan yerlerin rezerv alan olarak ilan edilmesine olanak sağlıyor.

Yeni yasa, bazı eleştirilere yol açtı. Bazı uzmanlar, bu maddeyi kötü niyetli kişilerin keyfi olarak kullanabileceği endişesini taşıyorlar. Ayrıca, yasanın afetle ilgili herhangi bir detay içermediği eleştirileri de yapılıyor.

Yeni kentsel dönüşümde yeni yasasında o detay şaşırttı! (1)

Yeni düzenlemelere göre, bakanlık, rezerv alan olarak kabul edilen yerlerde bulunan ev sahiplerine yer göstermek kaydıyla evden çıkmalarını isteyebilecek. Eğer kaçak yapılaşmadan bağımsız bir ev sahibi, bakanlığın gösterdiği arazideki evin kendi evinden daha değerliyse, yeni eve taksitlerle fark ödemek zorunda kalabilir.

Türkiye Mühendisler ve Mimarlar Odası Birliği (TMMOB), bu maddeyi sert bir şekilde eleştirerek, yasanın mülksüzleştirme sürecini başlatacağını iddia ediyor. Buna göre, insanlar başka yerlere gönderilecek ve yeniden borçlandırılacak. Borcunu ödemeyenlerin mülkleri de hazineye geçecek, ve bu kişiler sadece yaşama hakkı veya kullanım hakkı elde edebilecekler. TMMOB, bu durumu tam anlamıyla mülksüzleştirme süreci olarak değerlendiriyor.

Yeni kentsel dönüşümde yeni yasasında o detay şaşırttı! (2)

Tapusu olandan isteniyor... 15 gün süresi var! Tapusu olandan isteniyor... 15 gün süresi var!

Kentsel dönüşüme yönelik düzenlemeler içeren "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi", TBMM Genel Kurulundan geçtiğimiz günlerde geçerek, yasalaştı. Genel anlamda düzenleme 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, bu depremlerin ve akabinde meydana gelen depremlerin etkisiyle oluşan hasarlarla bağlantılı olması kaydıyla, hak sahipliğine ilişkin işlemler hariç olmak üzere hasar tespit raporlarına dayalı olarak tesis edilen idari işlemlere karşı açılan iptal davalarında yeni usuller getiriliyor. Düzenlemeyle yargı süreçlerinin hızlandırılması amaçlanıyor.

Kaynak: Haber Merkezi