Ölümler neden böyle kolay usta?
Sabah ezanlarına asılı kalan şu aciz ömrüm, bir gün huzura beş kala takılır mı uçurtma kuyruklarına usta?
Gözlerimde umudun çiçekleri, ellerimde özgürlüğün güvercinleri ve bütün umutlarımda beyazlarım ölüyor usta. O beyazlar ki artık ne yapsan temizlenmezler, öyle karalar ki ne etsen beyaza, başa çıkamazlar usta…
Başa çıkamadığım, gücendiğim, elimden bir şeyin gelmediği  öyle çok yaralarım var ki ne yapsan kapanmaz usta…
Geceler buralarda daha mı siyah usta? Yoksa başkentte her acı  benimkisi kadar kara mı? Ankara’da herkesin güneşi mi öldü? Yağmurları  mı sustu? Bulutları mı karalandı? Ebemkuşakları  mı bir birine karıştı? Yok değil ben mi kör oldum?
Keşke kör olsaydım usta, kör olsaydım da dost dediklerimin bu çamurlu yüzlerini hiç  görmeseydim usta?